17. Hukuk Dairesi 2012/1939 E. , 2012/6625 K.
"İçtihat Metni"Davacı ..., ... ile davalı HDİ sigorta AŞ. arasındaki dava hakkında Osmaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.10.2010 gün ve 2009/643- 2010/538 sayılı hüküm Dairenin 25.10.2011 gün ve 2010/12845 - 2011/9753 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre 6100 sayılı HMK.nun geçici 3.maddesinin 2.fıkrası delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 203,00 TL para cezasının davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 43,90 TL peşin harcın karar düzeltme harcına mahsubuna 22.5.2012 tarihinde üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacılar, Osmaniye Asliye 2.Hukuk Mahkemesinin 2009/237 esas sayılı dosyasında fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla her bir davacı için 5.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatının davalıdan tahsilini istemişler,
18.09.2009 günlü bilirkişi raporu ile davacı ..."ın destek zararının 5.458,18 TL, davacı ..."nin destek zararınında 7.167,22 TL olduğu bildirilmiş,
Davacılar vekilince 06.10.2009 günlü oturumda "zararın düşük hesaplandığı" gerekçesiyle bilirkişi raporuna itiraz edilmiş,
Mahkemece aynı oturumda davanın kabulüne davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir,
Karar düzeltme istemine konu aynı mahkemenin 2009/643 esas sayılı dosyasında da, davacılar kısmi davada saklı tuttukları fazlaya ilişkin hak yönünden davacı ... için 12.000,00 TL, davacı ... için de 13.000,00 TL destekten yoksunluk zararının davalıdan tahsilini talep etmiş,
Mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın "davacıların kısmi davadaki rapora itiraz etmedikleri, kararın kesinleştiği, rapora itiraz edilmemesi ve kısmi davadaki kararın kesinleşmiş olması" gerekçesiyle kısmi davadaki rapora göre davacı ... için 2.167,22 TL davacı ... için de 458.18 TL tazminata hükmedilmiş,
Davacıların temyiz istemleri Dairenin 25.10.2011 gün 2010/12845 esas 2011/9753 karar sayılı kararı ile red edilerek karar onanmış,
Davacıların karar düzeltme istekleri de sayın çoğunluk tarafından red edilmiştir.
Sayın çoğunluğun karar düzeltme isteminin reddine ilişkin görüşüne katılamıyorum.
Davacılar, kısmi davada saklı tuttukları fazlaya ilişkin hak için eldeki davayı açmışlardır. Kısmi dava, talep edilen kısım açısından kesin hüküm oluşturmakla birlikte saklı tutulan fazlaya ilişkin hak için kesin hüküm oluşturması söz konusu değildir.
Kısmi davada alacağın bir kesimi dava konusu yapıldığı için mahkeme, bilirkişi raporu da bu miktar alacağı haklı gösteriyorsa alacağın daha fazla olup olmadığını incelemeden, tarafların bu konudaki bilirkişi raporuna karşı itirazları üzerinde durmadan kısmi davayı karara bağlamış olabilir. Bu nedenle ve bilirkişi raporu takdiri delil olduğundan kısmi davadaki bilirkişi raporu ek davada mahkemeyi bağlamaz. Ek davaya bakan mahkemece yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılabilir. (HGK.01.11.1974 gün, 9/199-1132 sayı,HGK.9.11.1988 gün 15/572-898 sayı, 11HD. 1.11.1999 gün 6838-8548 sayılı kararları)
Somut uyuşmazlıkta kısmi davada alınan bilirkişi raporuna, mahkemenin kabulünün aksine davacı tarafça itiraz edildiğinden, kısmi davada alınan bilirkişi raporunun saklı tutulan alacak yönünden bağlayıcı bulunmadığı iyice meydana çıkmış bulunmaktadır.
Yerel mahkemenin, kısmi davada bilirkişi raporuna davacı tarafça itiraz edilmesine rağmen, "rapora itiraz edilmediği, kısmi davanın da kesinleştiği raporun bu nedenle davacıyı bağlayıcı olduğuna" ilişkin görüşünde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu halde Yerel mahkemece ek davada yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ek davada bilirkişi incelemesi yaptırılmadan kısmi davadaki itiraz edilen raporu hükme dayanak yapması nedeniyle kararın bozulması icap ederken onanmasına ilişkin daire kararının karar düzeltme yoluyla kaldırılmasına karar verilmelidir.
Sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddine ilişkin düşüncesine açıklanan nedenlerle karşıyım.
...
Karşı Oy