Esas No: 2020/6278
Karar No: 2021/3953
Karar Tarihi: 13.09.2021
Danıştay 4. Daire 2020/6278 Esas 2021/3953 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/6278
Karar No : 2021/3953
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Deri Sanayicileri Dış Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, iştiraki ... Dış Ticaret Anonim Şirketi'nin tasfiyesi sonucu bu şirkete ait iştirak hesaplarının karşılıksız kalması neticesinde oluşan zararın kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerektiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla verilen 2012/4 dönemi geçici vergi beyannamesi üzerinden, ihtirazi kayıt dikkate alınmayarak tahukkuk ettirilen geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı şirketin iştiraki olan … Dış Ticaret Anonim Şirketi'nin tasfiyesi sonucu bu şirkete ait hisse senetlerinin aktiften çıkarılması dolayısıyla oluşan zararın ticari faaliyetinden sağlanan hasılattan gider olarak indirilebilmesi için bu giderin bu hasılatın elde edilmesi veya idame ettirilmesi amacıyla yapılması, yani gelirle gider arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunmasının gerektiği, söz konusu hisse senedi satışı nedeniyle oluşan zararın şirketin ticari kazancının elde edilmesi veya idamesi ile ilgili bir gider olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı gibi söz konusu zararın gider olarak gösterilmesine 5520 sayılı Kanun'un 5.maddesinin 3.fıkrası da engel teşkil ettiğinden davacı adına tarhedilen geçici vergilerde hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı şirketin bu giderinin ticari girişiminin zararla sonuçlanmasından kaynaklandığı, bu giderin işletme ile ilgisinin olmadığı, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili bulunmadığını söylemenin mümkün olmadığı, iştirakin faaliyet konusunun, davacı şirketin faaliyet konusu ve ticari gayesi ile uyumlu olduğu, iştirakin tasfiyesi sonucu, iştirake koyulan ticari sermayenin gider olarak yazıldığı, söz konusu iştirakin tasfiye edilmeyip, karlı bir şekilde satılması durumunda iştirak eden davacı şirketin bu karın vergisini ödeyeceği, yani kurumlar vergisinden istisna tutulan bir işlemin söz konusu olmayacağı, iştirak edilen şirketin tasfiyesinin sonuçlanması ve tasfiye sonrası oluşan kaynağın, iştirakin bilançoda yazılı maliyetini karşılayamaması veya tamamen sermayenin yok olması nedeniyle zarar oluşması halinde, bu zararın iştirakçi firmanın gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceğinin açık olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar Danıştay bozma kararı esas alınarak verilen mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, Mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 16/10/2018 tarih ve E:2015/228, K:2018/9041 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.