
Esas No: 2020/3906
Karar No: 2021/3975
Karar Tarihi: 13.09.2021
Danıştay 4. Daire 2020/3906 Esas 2021/3975 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3906
Karar No : 2021/3975
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Malmüdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/1 ila 12 dönemleri için resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı şirkete fatura düzenleyen Seğmenler Vergi Dairesi mükellefi … Petrol ve Petrol Ürünleri Oto. … Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu değerlendirildiğinde mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varıldığından, resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1.maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, Vergi Mahkemesince eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, alımların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığı, aksini ortaya koyacak herhangi bir somut tespitin bulunmadığı, eleştiri konusu yapılan faturaların ödemelerine ilişkin olarak değerlendirme yapılmadığı, fatura bedellerinin tamamının banka ve finans kurumları aracılığıyla ödendiği, fatura alınan dönemlerde alt mükellefin EPDK lisanslı akaryakıt ticareti faaliyetinde bulunduğu, faturaların sahteliği hakkında bilgi sahibi olunmadığı gibi bilgi sahibi olunmasının da beklenemeyeceği, olumsuz tespitlerin sorumluluğunun da taraflarına yüklenemeyeceği belirtilerek Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, dava edilen işlemin yerinde ve hukuka uygun olduğu belirtilerek Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Alt firmadan alınan akaryakıtın aktiflerinde kayıtlı araçlarla teslim alındığı, kayıtların incelemeye ve Vergi Mahkemesine sunulduğu, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, fatura bedellerinin tamamının banka ve finans kurumları aracılığıyla ödendiği, alımların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığı ileri sürülerek davalı idare temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yönünden;
Mahkeme kararının Danıştay tarafından bozulması halinde, Mahkemece bu karara uyulmak suretiyle verildiği ifade edilen kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür. İncelenen dosya içeriğinden Mahkeme kararının vergi ziyaı cezalı tarhiyata ilişkin kısmının Danıştay Dördüncü Dairesinin 28/03/2019 tarih ve E:2015/3683, K:2019/2400 sayılı bozma kararında yazılı gerekçelere uygun olduğu görülmektedir.
Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.