4. Hukuk Dairesi 2018/1516 E. , 2019/4994 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 18/10/2012 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosya kapsamından, davalı ..."a gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi hükümlerine göre tebliğ edildiği ancak tebligatın Tebligat Kanunu 10 ve 21. maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanun"un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
Şu durumda, davalı ..."a yapılan gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi tebliğinin yukarıda açıklanan tebligat aşamaları izlenmeksizin dava dilekçesinde belirtilen adrese çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapıldığı anlaşılmakla, öncelikle adı geçenin bilinen en son adresine tebligat çıkartılması oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine “mernis adresi" şerhi düşülmeksizin tebligat çıkartılması buradan da sonuç alınamazsa o takdirde “mernis adresi" şerhi düşülerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken yukarıda anılan Kanun hükümleri uyarınca belirtilen yol ve yöntem izlenmeden yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun değildir. Adı geçen davalıya usulüne uygun şekilde gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlanıp yasal temyiz süresi beklendikten sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtaya yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 04/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.