5. Ceza Dairesi 2018/2568 E. , 2018/3854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar ..., ... ve ... haklarında beraat, sanık ... hakkında mahkumiyet, sanık ... hakkında beraat ve mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan ve davadan haberdar edilmeyen Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesi ile CMK"nın 237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazinenin katılma talebinin zimmet suçu bakımından KABULÜNE, resmi belgede sahtecilik suçunun mahiyetine göre doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin bu suçtan kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet ve beraat hükümleri yönünden O yer Cumhuriyet Savcısının, zimmet suçundan verilen beraat hükümlerinin katılan Hazine vekilinin, haklarında verilen tüm mahkumiyet hükümleri yönünden sanıklar müdafiilerinin ve sanık ..."ın temyiz itirazlarıyla sınırlı ve süresinden sonra vaki sonuç ceza miktarı itibariyle koşulları da bulunmayan sanık ... müdafiin duruşmalı inceleme isteminin de 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız olarak yapılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanık ... hakkında da hüküm fıkrasının C-1 bendindeki zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen O yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
a)Sanık ..."ın suç tarihinde Derik Belediye Başkanı, diğer sanık ..."in ise hesap işleri müdürü olarak görev yaptıkları, belediye tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere Dora isimli kasaptan 420 kg eti 4.200 TL bedelle aldıkları, bu miktarın 3.239 TL"sini ilgilisine ödendi olarak göstermelerine rağmen bahsi geçen miktarın ödenmediği gibi et alımının da hiç yapılmadığı, ayrıca belediye nezdinde geçici işçi olarak çalışanlara 27/03/2009 tarihli ödeme emri ile gösterilen 49.550 TL"lik toplu ödemenin de ilgililerine hiç yapılmadığı, yine sanık ..."ın geçici işçilere 2007-2008 yılları arasında ödenen maaşları gerçekte olduğundan daha fazla göstermek suretiyle ve bordrolara da işçiler adına sahte imza atarak aradaki farkı zimmetine geçirdiği kabul olunan olayda; sanıkların 27/03/2009 tarihli ödeme emri ile 49.550 TL"yi, sanık ..."ın ayrıca 2007-2008 yılları arasında eksik ödediği işçi ücretlerini zimmetlerine geçirdiklerine ilişkin suçun sübutuna dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik yok ise de; sanıkların aşamalarda, 420 kg etin alınıp dağıtıldığı, ayrıca başka kasaplardan daha önce borç karşılığı alınmış olması sebebiyle de ödeme emri düzenlenerek tahsil edilen parayı bu borçların kapatılması için kullandıklarını savunmaları karşısında öncelikle; ilgili belediyeden başka şahıs ya da kasaplardan ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere et alımı yapılıp yapılmadığı, bu hususta alınmış bir karar olup olmadığının sorulması, yine ihtiyaç sahiplerine bu süre zarfında et dağıtımı yapılıp yapılmadığının mahallinde araştırılması, var ise et alımı ve yardımı yapılan kişilerden ulaşılabilinenlerin dinlenmesinden, sonra hasıl olacak sonuca göre suçun niteliği ile sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
b)Atılı suçları, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda işleyen sanıkların eylemlerinin TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç kapsamında kaldığı, aynı Kanunun 3, 61. maddeleri de gözetilerek tek hüküm kurulması gerektiği nazara alınmadan ve suç kastının nasıl yenilendiği, eylemlerin neden bağımsız suç kabul edildiği denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmeden yüklenen suçlardan ikişer kez ayrı ayrı cezalandırılmalarına hükmedilmesi,
c)Kabule göre de;
Et alım işi sonucu zimmetlerine geçirdikleri kabul edilen miktarın suç tarihi itibariyle günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücü nazara alındığında hafif değerde olduğunun, bu itibarla sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
d)Sanıkların üzerine atılı suçları 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilmesine rağmen haklarında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı, katılan Hazine vekili, sanıklar müdafiileri ile sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 gün ve 2012/1-941-1780 sayılı ve 12/04/2011 gün ve 51-42 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, temyiz aşamasında geçen sürenin, CMK’nın 102. maddesinde yazılı azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmayacağı, 5271 sayılı CMK"nın 102. maddesinde öngörülen tutuklama sürelerindeki sınırların da aşılmadığı anlaşılmış olup, sürdürülen tutuklama tedbirinin orantılı bulunması, tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanık ... müdafiin tahliye isteminin REDDİNE, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.