10. Hukuk Dairesi 2013/25119 E. , 2014/7842 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Maçka Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 24.09.2013
No : 2012/263-2013/217
Dava, düzeltilen doğum tarihinin Kurum işlemlerinde esas alınması ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-)Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 1479 sayılı Kanunun 35 ve Geçici 10. maddeleridir.
1479 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanun ile değişik 35. maddesine göre, yaşlılık aylığından yararlanabilmek için; sigortalının yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması, kadının 58, erkeğin 60 yaşını doldurması ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş bulunması gerekir. Değişiklikten önce, erkek sigortalının tam yaşlılık aylığı talebinde bulunması için 25 tam yıl sigorta primi ödemesi yeterli idi. Anılan Kanunun geçici 10. maddesinin 1. fıkrasında öngörüldüğü üzere 4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşı (01.10.1999) itibariyle aylık bağlanmasına hak kazananlar ile aylık bağlanmasına hak kazanmasına iki tam yılı veya daha az kalan sigortalıların önceki yasal düzenlemeye göre tam veya kısmi yaşlılık aylığı talep hakları saklı bulunmakla birlikte, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olup da 1. fıkradaki koşulları taşımayanlar, ancak 2. fıkranın 9 ve devamındaki bendlerde sayılan koşulları taşımaları halinde yaşlılık aylığına hak kazanabileceklerdir. Bu bağlamda, 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen 2. fıkrasına; 01.06.2002 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 4759 sayılı Kanunla getirilen yeni düzenleme de göz önünde tutulmalıdır.
Öte yandan, 2829 sayılı Kanunun 4. maddesi, "Kurumlara tabi çeşitli işlerde çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasına hakkazanıldığında birleştirilir...“ 7. maddesi, “4 üncü maddede belirtilen hizmet süreleri toplamına; ... prim ödenmemiş süreler katılmaz.“ hükümlerini içermektedir.
Bu yasal çerçevede, bütün sigortalılık özlük dosyaları celbedilmesi ve yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulduğu 29.06.2012 tarihinde prim ve her türlü borçlarını ödeyip ödemediğinin araştırılması gereken davacının, yaşlılık aylığı bağlanması için gereken bütün şartları taşıyıp taşımadığı irdelendikten sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesinde ifadesini bulan taleple bağlılık ilkesi gözetilerek yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
3-) 5502 sayılı Kanunun 36. maddesine göre, davalı Kurumun her türlü harçtan muaf olduğu ve aleyhine harç tahsiline karar verilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınmalıdır.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözardı ederek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.