10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6013 Karar No: 2014/7827
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/6013 Esas 2014/7827 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/6013 E. , 2014/7827 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Saruhanlı Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi Tarihi :19.11.2013 No :2013/9-2013/383
Dava ve birleşen dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davalılardan M.. Ö.. yönünden davanın ve birleşen davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın ve birleşen davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalı M.. Ö.. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Kanun"un 63. maddesi olup, anılan Kanun maddesinin 3396 sayılı Kanunla değiştirilen 2. fıkrasında yer alan “... araç maliklerine...” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 27.03.2000 tarihi ve 2000/343 Esas 2002/41 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi karşısında; araç malikinin Kurumun rücu alacağından sorumluluğu ancak anılan Yasanın öngördüğü “diğer sorumlular” kavramı kapsamında, 2918 sayılı Kanunun 3. maddesi hükmünde ifadesini bulan tanım çerçevesinde işleten sıfatını haiz bulunması, bir başka anlatımla; trafik sicilinde adına kayıtlı bulunan araç üzerindeki fiili hakimiyet ile aracı, tehlikesi kendisine ait olmak üzere kendi nam ve hesabına işleten olması halinde mümkündür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası"nın 3 ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, güçlü delil niteliğindedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.03.2002 tarih., 2002/11-71 E., 2002/141 K sayılı kararında; “konunun sağlıklı çözümü için öncelikle “işleten” teriminin hukuki niteliğinin irdelenmesinde yarar vardır. 2918 sayılı Yasanın 3. maddesinde Araç sahibi; “Araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişidir.” İşleten ise: “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Önceki bozma ilamımızda kaza yapan aracın kazadan önce kayıt maliki M.. Ö.. tarafından kazada ölen Halil Ödemiş"e haricen satıldığı iddiasının, özellikle Halil mirasçıları dinlenmek suretiyle araştırılması gereği üzerinde durulmuş, Mahkemece, dinlenilen mirasçılar ise aracın kazadan 1,5 ay önce Halil Ödemiş tarafından haricen satın alındığını doğrulamışlardır.Böylece, kazadan önce aracın fiili hakimiyetinin ve işletenlik sıfatının Halil Ödemiş"e intikal ettiği belirlendiği halde, davalı M.. Ö.. yönünden davanın ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekirken kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davacı ve davalı M.. Ö.. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı M.. Ö.."e iadesine, 3.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.