Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı tarafından 7.7.2006 tarihinde Manisa 1.Aile Mahkemesine açılan ilk boşanma davasında, davalının yetki itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiş, bu karar Yargıtay’ca 18.2.2008 tarihinde onanarak, bu tarihte kesinleşmiş, yasal on günlük süre içinde de müracaat edilmediğinden dava kendiliğinden "açılmamış" hale gelmiştir (HUMK.md.193/son). Bu dava ise 25.7.2008 tarihinde açıldığına göre, artık davanın bir başka mahkemede derdesti rüyet olduğundan söz edilemez (HUMK.md.187/4).
Herkesin haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda oldukları kanun gereğidir. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. (TMK.md.2) Davacının, açtığı ilk davada verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesini takiben, üç ay sonra tekrar Manisa"da dava açmış olması, geçen süre içindeki gelişmelerin kanıtlanmasının mümkün bulunması dikkate alındığında, dürüstlük kuralına aykırılık olarak nitelendirilemiyeceği gibi, bu konuda bir delil ve olguda bulunmadığından, dava hakkını açıkça kötüye kullanıldığından da söz edilemez. O halde işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.01.2011(Salı)