4. Hukuk Dairesi 2018/1375 E. , 2019/4985 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 03/06/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 09/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, 11/05/2013 tarihinde davalılardan ...’nun kullandığı ve diğer davalı adına kayıtlı bulunan kamyonun ters şeride girmek suretiyle bölünmüş yolun kendisine ait kısmında seyir halinde bulunan davacılar desteği Ramazan Yürgüç’ün kullandığı otomobile çarpması neticesinde desteğin öldüğünü, davalı sürücünün kazada tek ve asli kusurlu olduğunu belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, kusura ilişkin bilirkişi raporunda, davalı sürücü ...’nun yüzde yüz kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalıların, sürücü ve işleten sıfatıyla birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1- Davacıların manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda
takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, davalıların kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davacıların manevi tazminat istemi yönünden hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, davada istemleri de ayrı ayrı olduğuna göre, her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, kısmen ret sebebi aynı olan ve her bir davacıya yönelik işleten ve sürücü olarak müşterek ve müteselsil sorumlulukları da bulunan davalılar lehine ise tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, mahkemece davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi ve kısmen red sebebi aynı olan davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.