Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/15526
Karar No: 2021/4014
Karar Tarihi: 13.09.2021

Danıştay 10. Daire 2016/15526 Esas 2021/4014 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15526
Karar No : 2021/4014

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kırgızistan vatandaşı olan davacı tarafından, 01/06/2013 tarihinde Ankara Güvenpark'ta bulunduğu esnada alandaki göstericilere müdahale eden kolluk güçlerince atılan gaz bombası kapsülünün sol gözüne denk gelmesi nedeniyle yaralandığından bahisle 10.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 210.000,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Kırgızistan vatandaşı olan davacının 01/06/2013 tarihinde Ankara Güvenpark'ta meydana gelen toplumsal olaylar esnasında yaralandığı, yaralanma olayı ile ilgili olarak … Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturmanın halen devam ettiği, ancak dava dosyası içeriğinde bulunan tüm belgelerin ve CD kayıtlarının birlikte ele alınmasından davacının yaralanma olayı ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı, davacının gözüne isabet eden cismin tespitinin mümkün olmaması ve davacı tarafından iddia edildiği gibi yaralanmaya neden olan cismin polis tarafından atıldığını ispat edici herhangi bir delilin bulunmaması karşısında, idarenin müdahalesiyle davacının yaralanması arasında uygun illiyet bağının varlığından söz edilemeyeceği, bu nedenle idareye yüklenebilecek hizmet kusurunun varlığından bahsedilemeyeceği ve idarece tazminat ödenmesine olanak bulunmadığı, olayın oluş biçimi dikkate alındığında kusursuz sorumluluğun şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, olay günü otobüse binmek için olay yerinde bulunduğu, eylemlere katılmadığı, polislerin eylemcileri dağıtma amacıyla kullanması gereken gaz bombasını eylemci olmayan kişilerin üzerine de attığı, idarenin hizmet kusurunun bulunduğu belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; turizm amacıyla Türkiye'ye gelen Kırgızistan vatandaşı davacının, 01/06/2013 tarihinde Ankara Güvenpark'ta polis tarafından eylemcilere yapılan müdahale sırasında gaz bombası kapsülünün gözüne isabet etmesi sebebiyle yaralandığı, olay yerine gelen ambulans ile Ankara Özel … Hastanesi'ne götürüldüğü, Hastane tarafından düzenlenen 12/06/2013 başvuru tarihli raporda; 01/06/2013 tarihinde sol gözü ve yüzüne yabancı cisim çarpması sonucu acil servise getirildiği, şuurunun bulanık olduğu, ilk pansuman ve tedavisinin acil koşullarda yapılarak yatırıldığı, 04/06/2013 tarihinde ameliyata alındığı, sol gözünde ışık hissi ve görmenin mevcut olmadığı, 06/06/2013 tarihinde taburcu edildiği hususlarının belirtildiği, olayla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Soruşturma No:… sayılı hazırlık soruşturması kapsamında alınan ... tarih ve ... sayılı Adli Tıp Kurumu raporunda davacının yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının, organ işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğunun belirtildiği, davacı tarafından gözünü kaybetmesinde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemiyle 23/05/2014 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Başka bir anlatımla, prensip olarak, idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, bir zararın mevcut olması ve bu zararın idari bir işlem veya eylemden kaynaklanması, kısaca, oluşan zararla idari işlem ve eylem arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir.
İdarenin hukuki sorumluluğunun varlığı ve kapsamı yukarıda aktarılan unsurlar dahilinde oluşmakla birlikte; zararın varlığı ve niceliğinin ortaya konulması, maddi olayın tüm unsurlarıyla incelenmesi ve tazmin sorumluluğu açısından bir tespitin yapılması da yargının görevidir.
Diğer bir ifadeyle, idarece hizmetin işleyiş ve ifası sırasında çeşitli sebeplerle gerçek veya tüzel kişilere verilen zararların, taraflarca ibraz edilen bilgi ve belgelerin yanı sıra idari yargı yerince re'sen araştırma ilkesi uyarınca temin edilen bilgi ve belgeler ile ortaya konulması zorunlu bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … numaralı soruşturma dosyasında, 22/03/2019 tarihinde şüpheli / şüphelilerin tespit edilemediği gerekçesiyle daimi arama kararı verildiği, 8 yıllık zamanaşımı süresinin 01/06/2021 tarihinde dolduğu, 10/06/2021 tarihinde Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün yazısında daimi arama süresinin tamamlandığının ve olayı işlediği iddia edilen görevlilerin bulunamadığının belirtildiği görülmektedir.
… . İdare Mahkemesinin … tarihli ara kararına Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen … tarih ve … sayılı cevabi yazıda, Kızılay bölgesinde gerçekleştirilen şiddet içerikli kanuna aykırı eylem bakımından davacı ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı, davacı hakkında herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı, olay yerine ait hareketli ve sabit kameraların göstericiler tarafından zarara uğratılması nedeniyle çalışmadığı ve olayın olduğu yer ve civarında bulunan işyerlerine ait kamera görüntüsü ve kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
Öte yandan, davacının iddiaları ile Ankara Özel … Hastanesi tarafından davacı hakkında düzenlenen raporun birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının yabancı bir ülke vatandaşı olduğu, yasal yollardan ülkeye turizm amacıyla geldiği, davacının yaralanmasının ardından olayın meydana geldiği yere konum itibariyle en yakın hastanelerden biri olan Ankara Özel … Hastanesi'ne götürüldüğü, hastane raporunda da davacının 01/06/2013 tarihinde hastaneye getirildiğinin ve yabancı cisim yaralanmasına bağlı olarak görme yetisini kaybettiğinin belirtildiği, şiddet içerikli eylem ile ilgili olarak davacı hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacının Kızılay'da eylemler sırasında gözüne yabancı bir cismin isabet etmesi sonucu yaralandığı, söz konusu eylemlere herhangi bir dahlinin olmadığı, başka bir anlatımla eylemciler arasında olmadığı için zararlı sonucun doğmasında kusurunun bulunmadığı sabittir.
Maddi olay denetiminin yapıldığı tam yargı davalarında İdare Mahkemesinin re'sen araştırma yükümlülüğünün maddi gerçeğin tüm unsurlarıyla birlikte ortaya konulmasını gerektirdiği, ispat yükümlülüğünün tümüyle yabancı ülke vatandaşı olan davacıya yükletilmesinin somut olay bakımından hak ve nesafet ilkelerine aykırı olacağı, ayrıca olayda kusuru olmadığı için davacının illiyet bağını kendi eylemiyle de kesmediği göz önünde bulundurulduğunda, meydana gelen yaralanma olayı ile idari eylem veya eylemsizlik arasında illiyet bağının olup olmadığının tespitinin İdare Mahkemesince daha detaylı şekilde yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Buna göre, Mahkemece Özel … Hastanesi'nden davacı ile ilgili tüm raporların ve yapılan tetkiklerin yeniden istenilmesi, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nden davacının yaralandığı 01/06/2013 tarihinde meydana gelen olayda davacı ile ilgili yeni bir delilin elde edilip edilmediğinin ve olay günü hastanede görevli polis memurlarınca tutulan tutanak ve alınan ifadelerin olup olmadığının sorulması, Savcılık dosyasına yeni belge girip girmediğinin sorulması, 01/06/2013 tarihinde davacı adına ambulans hizmeti verilip verilmediğinin sorulması, verilmişse 112 Acil Çağrı Merkezi kayıtlarının (ses kaydı veya ses kaydına dair deşifre metinleri, yazılı kayıtlar vs.) istenilmesi neticesinde dava dosyasına dahil olacak bilgi ve belgeler ile birlikte yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, eksik incelemeye istinaden verilen davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi