Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/14396 Esas 2014/7808 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14396
Karar No: 2014/7808

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/14396 Esas 2014/7808 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/14396 E.  ,  2014/7808 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
    Tarihi :06.10.2011
    No :2008/162-2011/894

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan Y. Kredi Sigorta A.Ş avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 20.4.2000 tarihli trafik-iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
    Kurumun kanundan doğan basit rücu hakkı nedeniyle, kural olarak ilk peşin değerin altında bir rücu alacağına hükmolunamaz. Ancak sorumluların kusur oranı nedeniyle bir indirim yapılabilir. Böyle olunca hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebilecekleri tazminat miktarının (tavanın) hesaplanmasına, keza tazmin sorumlularının hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmesine gerek yoktur.
    Tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödedikleri miktar oranında sorumlu tutulmaması, yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumluluğun da, poliçe limiti kapsamındaki ödeme yükümlülüğüyle orantılı olarak belirlenmesi gerekir.
    Ne var ki, sigorta şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; kurumun rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan sadece sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücu alacağından düşülemeyeceği de unutulmamalıdır.
    Davalı sigorta şirketi tarafından, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında, hak sahibine ödeme yaptığına ilişkin savunması gözetilerek, mükerrer ödemeye meydan verilmemesi açısından, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa, tarih ve miktarı dayanağı belgeler de getirtilerek yöntemince araştırıldıktan ve bakiye poliçe limiti ile sorumlu olduğu miktar belirlendikten sonra, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gereği gözetilmeksizin, karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılardan Y. Kredi Sigorta A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan Y.Kredi Sigorta A.Ş."ye iadesine, 3.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.