4. Hukuk Dairesi 2019/2346 E. , 2019/4982 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
YARGILAMANININ YENİLENMESİNİ İSTEYEN
ALEYHİNE YARGILAMININ YENİLENMESİ İSTENEN
Davacı (asıl davanın davalısı) ... vekili Avukat ... tarafından davalı (asıl davanın davacısı) ... aleyhine 11/04/2016 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargılamanın iadesi isteminin kabulü ile önceki hükmün kaldırılmasına dair verilen 28/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılamanın iadesi isteminin kabulü ile 2012/43 esas, 2013/344 karar sayılı ve 16/04/2013 günlü önceki kararın kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı (asıl davanın davalısı) vekili, mahkemenin önceki 2012/43 esas, 2013/344 karar sayılı ve 16/04/2013 günlü kararı ile Anayasa Mahkemesinin 11/12/2009 tarihli kararıyla kapatılmasına karar verilen Demokratik Toplum Partisinin 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca malvarlığının Hazineye intikali nedeniyle 12.880,51 TL alacağın davacıdan tahsiline karar verildiğini, kapatılan Demokratik Toplum Partisinin eş başkanları, parti yöneticileri ve üyeleri tarafından hak ihlali nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulduğunu ve sözleşmenin 11. maddesinin ve 1 nolu protokolün 3. maddesinin ihlal edildiğine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu nedenle HMK’nun 375/1-i maddesinde düzenlenen sebebin gerçekleştiğini belirterek, yargılamanın iadesi isteminde bulunmuştur.
Davalı (asıl davanın davacısı), istemin reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece somut olayda yargılamanın iadesi sebeplerinin oluşmadığı gerekçesi ile verilen davanın reddine dair 19/04/2016 günlü ilk karar, Dairemizin 29/03/2018 gün ve 2017/5034 esas, 2018/2463 karar sayılı ilamı ile “..davacının dava dilekçesinde Demokratik Toplum Partisi (DTP) nin başvurusu üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nin 12/01/2016 tarihli "Demokratik Toplum Partisi ve Diğerleri Türkiye"ye Karşı" kararının sonuç kısmının 2. ve 3. fıkralarında hak ihlalinin bulunduğuna dair kararın yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak belirtilmesine rağmen mahkemece bu kapsamında bir değerlendirme yapılmamıştır. O halde, mahkemece Demokratik Toplum Partisi (DTP) nin başvurusu üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nin 12/01/2016 tarihli "Demokratik Toplum Partisi ve Diğerleri Türkiye"ye Karşı" kararının sonuç kısmının 2. ve 3. fıkralarında hak ihlalinin bulunduğuna dair kararın HMK’nun 375. maddesi kapsamında yer alan koşulların somut olayda oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden yerinde olmayan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir..” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen 28/03/2019 günlü ikinci kararda; HMK’nun 375. maddesi kapsamında yargılamanın iadesi koşulunun oluştuğu gerekçesiyle, davacının yargılamanın iadesi isteminin kabulü ile mahkemenin önceki 2012/43 esas, 2013/344 karar sayılı kararında belirtilen 12.880,51 TL alacağın temerrüt tarihi olan 12/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin kararının kaldırılmasına şeklinde karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Yeniden yargılama veya hükmün iptali” başlıklı 380. maddesi;
(1) İnceleme sonunda, dayanılan yargılamanın iadesi sebebi sabit görülürse, yeniden yargılama yapılarak ortaya çıkacak duruma göre verilmiş olan karar onanır veya kısmen yahut tamamen değiştirilir. Ancak, davacının açık veya zımni muvafakati olmaksızın vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması yahut 375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendine dayalı olarak yargılamanın iadesi dilekçesi kabul olunursa, başka bir inceleme yapılmaksızın hüküm iptal edilir.
(2) Bu husus, iade yoluyla incelenmesi istenen hükmün bütün nüshalarında gösterilir” hükmünü içermektedir.
Aynı Kanun’un “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesinin 2. fıkrası ise; “hükmün sonuc kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmünü içermektedir. Fıkrada açıklanan yön, kamu düzenine ilişkindir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca; mahkemece ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebi sabit görülürse, yeniden yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacak duruma göre ilk kararın doğru olduğu sonucuna varılması halinde bu kararın onanmasına karar verilir. Verilmiş olan ilk kararın kısmen veya tamamen değiştirilmesi gerektiği sonucuna varılır ise, önceki kararı kısmen veya tamamen değiştirerek yeni bir karar verilmesi, yargılamanın iadesi talebinin kabul edilmesi halinde verilecek yeni hükmün de önceki kararın bütün nüshalarında belirtilmesi gerekir. Bu şekilde verilecek mahkemenin yeni kararı, daha önceki kararın bütün nüshalarında şerh olarak gösterilmek suretiyle, önceki kararın kullanılmaması sağlanmış olur. Yargılamanın iadesi davası sonucunda eski hükmün kısmen veya tamamen değiştirilmesine karar verilir ise bu karar, eski (asıl) hükmün yerine geçer, yani geçmişe etkilidir. Eski hüküm daha önce icra edilmişse, icra eski haline iade olunur (İİK m. 40 kıyasen)
Somut uyuşmazlığa gelince; mahkeme bozmaya uyarak yaptığı yargılama sonucunda dayanılan yargılamanın iadesi sebebini yerinde görerek istemi kabul etmiş ve yargılamanın iadesi istemine konu önceki kararın kaldırılmasına karar vermiş, ancak önceki davadaki istem hakkında yeni bir hüküm kurmamıştır.
Şu halde mahkemece; yukarıdaki açıklamalar ve HMK’nun 380 ve 297/2. maddelerindeki düzenlemelere aykırı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 04/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.