22. Hukuk Dairesi 2017/19464 E. , 2019/6784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğini ancak ücretlerinin ödenmediğini, ücretlerinin tahsili amacıyla icra takibinde bulunduğunu, davalının takibe haksız itirazda bulunduğunu beyan ederek itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, itirazın iptali ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödenip ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini beyan etmiş, Mahkemece söz konusu taleplerine ilişkin ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle kısmen kabul kararı verilmiştir. Ancak davalı tarafça dosyaya Eylül ayı hesap pusulası sunulduğu görülmüştür. Hesap pusulasının incelenmesinde, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin tahakkuku bulunduğu görülmüştür. O halde Mahkemece tahakkuk ettirilen miktarların davacıya ödenip ödemediği araştırılıp ödendiğinin anlaşılması halinde hesaplanan miktardan mahsup edilmesi gerekmektedir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacıya prim ödemesi yapılıp yapılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı prim sistemiyle çalışıldığını, primin işyeri uygulaması haline geldiğini ve 10.000,00 TL prim alacağının olduğunu beyan etmiş, davalı primin kotaya bağlı ödendiğini, kotayı aşan işçilere prim ödemesi yapıldğını ancak davacının bu kotaya ulaşamadığını, satış priminin işyeri uygulaması haline gelmediğini 2014 yılından itibaren de prim ödemesi yapılmadığını savunmuştur. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, ödenen prim hesabında hangi kriterin esas alındığı, davacıya ödenen primin hangi yıla ait olduğu ve davacıya 23.01.2014 tarihinde 2.000,00 TL prim ödemesinin hesaplamadan mahsup edilip edilemeyeceğine ilişkin bir tespitin yapılamadığı, ancak davacı tarafça dosyaya sunulan ve davalı tarafça da inkar edilmeyen bayi bazında 2014 satış rakamları başlıklı liste incelendiğinde, listenin altında toplam ciro üzerinden %0,05 oranında prim hesaplanacağı notunun bulunduğu, buna göre davacının 2014 yılı cirosunun %0,05 oranında prim almaya hak kazandığı değerlendirilerek satış primi hesabı yapılmıştır. Mahkeme gerekçesinde, prim uygulamasının kaldırılmasının işçiye yazılı olarak bildirilmesi gerektiği, yazılı olarak yapılmayan ve işçinin rızası bulunmayan değişikliğin işçiyi bağlamayacağı, davacı tarafından ibraz edilen bayii bazında 2014 satış rakamlarına göre toplam ciro üzerinden %0,05 prim ödemesi yapılması gerektiği kabul edilerek davacının prim talebi hakkında hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırmanın yetersiz olduğu görülmüştür. Mahkemece, davacı asilden, prim hesabında hangi kriterin esas alındığının ve talep ettiği primin hangi döneme ait olduğunun açıklattırılması, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapılarak prim ödemesi hususunda işyerindeki uygulamanın tam olarak tespit edilmesi, davacının kotaya bağlı satış primi alıp almadığı, kotaya bağlı satış primi alıyorsa kotayı doldurup doldurmadığının araştırılması ve davacıya 23.01.2014 tarihinde yapılan 2.000,00 TL tutarındaki prim ödemesinin hesaplamadan mahsup edilip edilmeyeceği değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken hatalı incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgililere iadesine, 27.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.