5. Ceza Dairesi 2016/5123 E. , 2018/3831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILAN SANIKLAR : ..., ..., ...
SUÇ : Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle yaralama, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1- Sanıklar ... ve ... haklarında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan ..."ün temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
a) Sanığın, katılan ..."a hakaret ettiğine ilişkin olarak dosya kapsamında katılan sanıklar ... ve ..."ın başka delillerle desteklenmeyen soyut beyanları ile olay yerinde bulunmadıkları halde beyanları hükme esas alınan tanıklar ... ve ..."nun görgüye dayanmayan çelişkili anlatımları dışında mahkumiyetini gerektirecek her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, atılı hakaret suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b) Katılan ... hakkında Kadıköy Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 30/04/2010 gün ve 2010/1711 sayılı raporda, yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokmadığı ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı kanaatine yer verildiği halde, Fatih Sultan Mehmet Hastanesi tarafından düzenlenen 25/04/2010 gün ve 11782 sayılı raporda, harici lezyon görülmediğine ilişkin geçici rapor ile yine aynı hastane tarafından düzenlenen aynı tarihli ve 11824-11898 sayılı raporlarla, Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilen lezyonlar, bulgulardan farklı olarak darp ve cebir izine dair ayrıntılı ve birbirinden farklı bulgulara yer verildiği görüldüğünden, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından katılana ait tüm tıbbi muayene ve tedavi evraklarının ilgili yerlerden getirtilerek katılanın yaralanmasına ilişkin aldırılan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, 25/04/2010 ile 30/04/2010 tarihleri arasında mağdurdaki yaraların basit tıbbi müdahaleyle iyileşip iyileşmeyeceği, raporlardaki bulgular arasındaki farklılıkların nedeni ile mağdurdaki yaralanmaların derecesi hususlarında Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesinden rapor aldırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma sonucu kasten yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Kabule göre de;
Katılan sanık ..."ı kasten yaralayan kamu görevlisi sanık hakkında TCK"nın 86/3-d maddesinin uygulanmaması,
Seçimlik ceza öngören hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesi halinde bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği dikkate alınmayıp, TCK"nın 50/2. maddesine aykırı davranılması,
Hakaret suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 125/1-4, 129. maddeleri uyarınca yapılan uygulamanın ardından aynı Yasanın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra 29 gün yerine 1 ay 1 gün hapis cezasına ve buna bağlı olarak adli para cezasının 580 TL yerine 620 TL olarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/11/2007 gün ve 2006/147 Esas, 2007/806 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında tayin olunan 60 TL adli para cezasının miktarı itibariyle 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5129 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanunun 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi gereğince sanık hakkında her iki suçtan mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.