Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5606
Karar No: 2020/8962
Karar Tarihi: 23.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5606 Esas 2020/8962 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, murislerinin ölümünden sonra Esnaf Hayat Sigortası poliçesi gereği teminat bedelinin ödenmesini talep etmişler, ancak davalı şirket tarafından ret edilmiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, istinaf başvurusunda da aynı karar onanmıştır. Ancak, yargıtay bu kararı bozmuştur. Davacılar tarafından açılan tazminat davasında, davalı şirketin, poliçe başvuru formu sigortalı tarafından doldurulmadığı için müteveffanın hastalığını saklaması gibi bir durumunun söz konusu olmadığı, müteveffanın hastalığının sigorta sözleşmesi yapılırken kendilerine bildirilmediğinden beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle reddetmek müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin belge istenmesi yönünde bir istekte bulunulmadığı ve bu konuda hiçbir soru sorulmadığı belirtilmiştir. Davacılar murisi davaya konu kredi sözleşmesi ilişkisinde tüketici sıfatıyla hareket etmemiştir, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmayacağı sonucuna varılmıştır. Kanun maddesi ise, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. ve 73. maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi         2019/5606 E.  ,  2020/8962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 28/03/2017 tarihinde vefat eden davacıların murisi ..."ın ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi aracılığıyla, ... Bankası A.Ş ... şubesinden kredi kullandığını ve Ensaf Hayat Sigortası poliçesinin tanzim edildiğini, poliçede sigorta başlangıç tarihinin 08/02/2017 bitiş tarihinin 08/02/2018 ve vefat halinde ödenecek teminat bedelinin 120.000,00 TL olduğunu, murisin mirasçıları olan davacıların murisin ölümünden sonra teminat bedelinin ödenmesini talep ettiğini ancak; davalı şirket tarafından ret gerekçesi belirtilmeden teminat bedelinin ödenmesinin reddedildiğini, kredi hayat sigortası başvuru formunun matbu olarak düzenlendiğini, müteveffanın kimlik bilgileri dışında diğer kısımların doldurulmamış olduğu, başvuru formu sigortalı tarafından doldurulmadığı için müteveffanın hastalığını saklaması gibi bir durumunun söz konusu olmadığı, müteveffanın hastalığının sigorta sözleşmesi yapılırken kendilerine bildirilmediğinden beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle reddetmek müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin belge istenmesi yönünde bir istekte bulunulmadığı, bu konuda hiçbir soru sorulmadığı, poliçe bedelinin geri ödenmeden cayma hakkının kullanıldığını beyanla, 109.579,21 TL sigorta tazminat/ teminat tutarının davalı şirketten tahsil edilerek, davacı müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince; iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm aleyhine davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi"nce; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Daire kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava tarihinde yürülükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
    Somut olayda; davacılar murisine, ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi aracılığıyla ... Bankası Şubesinden 150.000,00 TL limitli kredi açılmış ve bu kredi nedeniyle Esnaf Hayat Sigortası Poliçesi tanzim edilmiş, murisleri ..."ın söz konusu sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat hakkına miras yoluyla halef davacılar tarafından eldeki dava açılmıştır.
    Eldeki uyuşmazlıkta, davalının vermiş olduğu hizmet mesleki ve ticari amaçlı olsa da, davacılar murisi davaya konu kredi sözleşmesi ilişkisinde tüketici sıfatıyla hareket etmemiştir. Davacılar murisinin kullandığı kredi de, tüketici kredisi olarak değerlendirilemeyeceğinden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabulü de mümkün değildir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, ..."de ayrı bir Asliye Hukuk Mahkemesi bulunmadığından ara karar ile asliye hukuk sıfatı ile bakılmasına karar verilerek usul hükümlerinin tamamlanması ile işin esasının incelenip bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 23/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi