Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2018/8263
Karar No: 2021/9293
Karar Tarihi: 13.09.2021

Danıştay 6. Daire 2018/8263 Esas 2021/9293 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/8263
Karar No : 2021/9293

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALlLAR): 1- … Belediye Başkanlığı- ,…
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı istinaf başvurusunun kabulü ile idare mahkemesinin dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararının kaldırılarak davanın reddi yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Silivri ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda … tarihli, … sayılı belediye meclis kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile anılan planın dayanağı olan 13.04.2013 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; idare mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, …parsel sayılı taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planıda kısmen dere koruma alanında, kısmen park ve kısmen 50 ki/ha konut alanı fonksiyonunda kaldığı, 28.01.2015 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen 7.00 ve yaklaşık 10.00 metrelik yaya servis yolu ve dere yapı yaklaşma sınırı ve büyük bir kısmının park alanı fonksiyonu olmak üzere sosyal ve teknik altyapı alanı olarak düzenlendiği, parselin fiili olarak bahçeli konut kullanımında olduğu, üzerinde bulunan tek katlı yapının 2001 yılında İmar Planı Bulunmayan Alanlar Tip İmar Yönetmeliği kapsamında yapıldığı "dere vadi tabanının İSKİ görüşü doğrultusunda 7 metre genişliğinde yol olarak düzenlenmemesi", "dere vadi tabanı ve koruma kuşağı dışındaki alanlarının tamamının zorunlu olmadığı halde sosyal ve teknik altayapı alanı olarak belirlenmesi" ve "kırsal peyzajın güçlü olduğu bir konumda ve kırsal karakteri korunacak alanlar kapsamında bulunan parsel için yeşil alan yerine park kullanımı getirilmesi" hususları yönünden dava konusu plan kararlarının şehircilik ilkelerine ve plan ölçeğinin gerektirdiği plan tekniklerine uygun olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; mahkemece yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, dava konusu taşınmaz için getirilen kullanım kararlarından "dere koruma bandı" gösteriminin uygun olduğu hususunun açıkça belirtildiği, "yaya-servis yolu niteliğindeki 7 metrelik ve yaklaşık 10 metrelik yollara" yönelik ise herhangi bir eleştiri getirilmediği, "dere vadi tabanının İSKİ görüşü doğrultusunda 7 metre genişliğinde yol olarak düzenlenmemesi" tespitine yönelik olarak; kırsal karakterin korunmasının önemsendiği mevcut planlama alanında bulunan dere vadi tabanlarının, mümkün olduğunca doğal yapısı ile korunması, bunun mümkün olmaması halinde ise yağmur suyunun doğal akışının ve su emiliminin en üst düzeyde sağlanması için yeşil alanda bırakılmasının planlama esasları açısından en uygun çözüm olduğu, kaldı ki, söz konusu vadi tabanlarının dava konusu parsel dışında kaldığı, dere vadi tabanlarının bir kısmının park alanı olarak belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, "dere vadi tabanı ve koruma kuşağı dışındaki alanlarının tamamının zorunlu olmadığı halde sosyal ve teknik altyapı alanı olarak belirlenmesi" tespitine yönelik olarak; bilirkişiler tarafından, dere koruma kuşağı dışında kalan alanların imara konu edilebileceği,...sayılı dava konusu parselin tamamının sosyal ve teknik alana alınmasında gereklilik bulunmadığının ifade edildiği, bilirkişi kanaatinin oluşmasında ki temel etkenin, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde yer alan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği esasları çerçevesinde 2001 yılında yapıldığı ifade edilen tek katlı yapı olduğu, ancak, aynı bilirkişi raporda uyuşmazlık konusu taşınmazın "Söğüt Pınarı Deresine güney sınırı itibari ile komşu olduğu, doğu sınırı yönünden dere vadi tabanlarından birinin sınırında yer aldığı," ifade edildiği ve bilirkişilerce eleştiri konusu edilmeyen ve devamlılığı bulunan 7 ve 10 metrelik yolların da dava konusu taşınmaz üzerinde kurgulandığı, bu haliyle dere yaklaşma mesafesi içerisinde bulunmama kriteri açısından, taşınmazın yapılaşmaya açılmasında sakınca bulunmadığı düşünülse bile şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve plan bütünlüğünün sağlanması gibi kriterler açısından sakıncalı olduğu, taşınmazın küçük bir kısmının 1/5000 ölçekli nazım imar planında "konut alanı"nda kaldığı, parsel bazında ölçü alınması mümkün olmayan nazım imar planından kaynaklı söz konusu kullanım kararının, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "7 metrelik yol" olarak aktarıldığı, plan türü ve ölçeğinden beklenen gösterim tekniğinden kaynaklanan bu farklılığın, plan hiyerarşisine ve hukuka aykırılık teşkil etmediği, uyuşmazlık konusu taşınmazın bütünün sosyal ve teknik alt yapı alanında bırakılmasına ilişkin imar planı kararlarında hukuka aykırılık bulunmadığı ,"kırsal peysajın güçlü olduğu bir konumda ve kırsal karakteri korunacak alanlar kapsamında bulunan parsel için yeşil alan yerine park kullanımı getirilmesi" tespitine yönelik olarak; halen yürürlükte olan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği ek-2 tablo "Asgari Sosyal ve Teknik Altyapı Alanlarına İlişkin Standartlar ve Asgari Alan Büyüklükleri Tablosu"nda, "sosyal açık ve yeşil alanlar" ana başlığı altında, "çocuk bahçesi, park, botanik parkı, Hayvanat Bahçesi, Mesire yeri, Rekreasyon" alanlarına alt başlıklar halinde yer verildiği, alt başlıklar halinde verilen kullanımlar içerisinde ise ayrıca "yeşil alanlar" ifadesine yer verilmediği gibi, tüm aktif yeşil alan kullanımlarının aynı standart değeri kapsamında hesaplanmasının ilkesel olarak kabul edildiği, bu nedenle, plan açıklama raporunda ki "donatı alanı dağıtım tablosu"nda gösterilen "yeşil alan" ya da "park" kullanımları için belirtilen verilerin ölçekler arası farklılık göstermesi durumunun, hukuka aykırılık gerekçesi yapılmasının doğru olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde kısmen belirlenen aktif yeşil alan kullanımı tercihinin de her iki ölçekte de "park" kullanımı şeklinde olduğu, nazım ve uygulama imar planlarının "park" kullanımına hasren plan hiyerarşisi yönüyle uyumlu olduğu, bilirkişilerce soyut ve subjektif ifadelere yer verilerek "park" veya "parklar ve dinlenme" alanları için öngörülen işlevlerin daha çok kentsel alanları kapsadığı, "park" alanı fonksiyonunun, "yeşil alan" fonksiyonuna tercih edilmesinin uygun olmadığının belirtildiği, nihayetinde aktif yeşil alan kullanımı içerisinde yer alan bu kullanımların tanımı yönüyle benzeşen ve türdeş olan, aynı standart tablo kategorisinde değerlendirilen, plancı tarafından birbirinin ikamesi olarak tercih edilebilecek, planlama tekniği açısından idarelere esneklik sağlayan, yoğunluk azaltıcı ve donatı artırıcı kullanımlar olduğu, uyuşmazlık konusu taşınmazın "park" alanı olarak belirlenen kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davacı vekili tarafından;Bölge İdare Mahkemesi idari dava dairesi kararının haksız ve mesnetsiz olduğu bu nedenle bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
…Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından , Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 13/09/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi