Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/3217 Esas 2020/565 Karar Sayılı İlamı

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan sanık ..."ın anılan Kanun"un 63/10-2 maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 820,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2017 tarihli ve 2017/430 esas, 2017/1139 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 18/04/2018 gün ve 94660652-105-26-2381-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/04/2018 gün ve KYB 2018-35149 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, müştekinin kendisinden habersiz, nüfus cüzdan fotokopisi kullanılarak adına hat çıkartıldığı ve söz konusu hattın Eskişehir"de faaliyet gösteren Zirve İletişim isimli işyeri tarafından çıkartıldığının tespit edildiğinden bahisle mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, sanığın abonelik sözleşmesinde bilgisi ve rızası dışında sahte imza atıldığını ve iş yerine ait kaşesinin kullanıldığını, söz konusu abonelik sözleşmesinin kendisi tarafından düzenlenmediğini belirterek üzerine atılı suçlamayı reddettiğini beyan etmesi karşısında, söz konusu hatta ilişkin abonelik sözleşmesi aslının dosyaya temin edilerek sanık, müşteki ve dosya kapsamında bahsi geçen ilgili işyerinde çalıştığı bildirilen kişilerin imza ve yazı örnekleri temin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, gerekçeli kararda atılı suçu adı geçen sanığın işlemiş olduğuna dair hiçbir delil ve gerekçeye yer verilmeden, yalnızca sanığa ön ödeme teklif edilip ödeme yapılmaması üzerine sanığın eyleminin sabit olduğundan bahisle yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Suça konu abonelik sözleşmesi üzerinde;bayi kodu ile bayi olarak "Zirve İletişim" unvanı ve bayi kodunun bulunması, sanığın Zirve İletişim’in yetkilisi olduğunu ikrar etmesi ancak sözleşme altında satış yapan bayinin kaşe ve imzası bölümünün boş olması, ilgili işletmecinin (operatörün) sözleşmeyi yapan bayiinin kaşe veya imzası olmamasına rağmen hattı açması ve sanığın bu açılış işlemine dair bir fiili veya bağlantısı bulunduğunun ispatlanamadığının anlaşılması karşısında, bu hususun kanun yararına bozma konusu yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.