22. Hukuk Dairesi 2016/7669 E. , 2019/6781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde ambulans şoförü olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafça haksız feshedildiğini beyan ederek ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının devamsızlık yaptığını bu nedenle iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir
Somut olayda, davacı ilk göreve başladığında ambulans şoförü olarak çalıştığını, sabah 08.00 ertesi sabah 08.00 saatleri arasında 1 gün ara vererek çalıştığını, ancak ara verdiği gün de icapçı olarak işyerine çağrıldığını, bir buçuk yıl bu şekilde çalıştıktan sonra iş akdinin feshine kadar 18.00-08.00 saatleri arasında ve hiç evine gitmeden çalıştığını beyan etmiş ,davalı davacının fazla çalışma yapmadığını savunmuştur. Bilirkişi tarafından, davacının hizmet süresi boyunca 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme esasıyla çalıştığı değerlendirilerek fazla çalışma hesabı yapılmış, Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda fazla çalışma ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir. Davacının fazla çalışma hesabı yapılırken davacının talebiyle bağlı kalınmadan tüm hizmet süresinde aynı çalışma düzeniyle çalıştığı değerlendirilerek hesaplama yapılmış ise de davacı son bir buçuk yıl gece sorumlusu olduğu dönemde farklı çalışma düzeni ile çalıştığına dair beyanda bulunmuştur. Mahkemece, davacı talebi gözönünde bulundurularak ve davalı tarafın usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının çalıştığı işyeri, yaptığı işin niteliği ve gece sorumlusu olduğu dönem işin gerektirdiği çalışma düzeni birlikte değerlendirilip fazla çalışma ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.