19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1352 Karar No: 2020/220 Karar Tarihi: 03.02.2020
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1352 Esas 2020/220 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2018/1352 E. , 2020/220 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve istirdat davası hakkında ilk derece mahkemesinden verilen davanın reddine yönelik hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında işyerinin devrine ilişkin 25.03.2015 tarihli satış sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya 236.000,00 TL tutarında 11 adet çek verildiğini, 29.03.2015 tarihinde ... Belediye Zabıta görevlilerinin iş yerine gelerek idarî yaptırım kararının tebliğ edildiğini, iş yerinin ruhsatının olmadığını, Denizli Belediyesince 30.05.2013 tarihli encümen kararı ile iş yerinin ruhsatının olmaması sebebiyle ticaretten men"ine karar verildiğini ve iş yerinin 27.11.2015 tarihinde mühürlendiğini, davalı şirketin ticaretten men kararı olduğunu bilmesine rağmen hileli davranışlarla sözleşme imzalamasına neden olduğunu ve işlemin temelden çöktüğünü ileri sürerek sözleşmenin ve ödenmemiş çeklerin iptaline, ödenen çek bedellerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen 25.03.2015 tarihli devir sözleşmesinin konusunun menkul mermer makine ve ekipmanlarının satışı ve devrine ilişkin olduğunu, davacının kendisine ait işletmekte olduğu işyerinin bulunduğunu, sözleşmede işyerinin devrine ilişkin bir hüküm ve iradenin bulunmadığının taraf iradelerinden anlaşıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; sözleşmenin konusunun 1, 2 ve 7. maddelerinde açıkça belirtildiği, buna göre devir ve satışa konu olan hususların söz konusu mermer fabrikasında yer alan, nitelik ve özellikleri sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen menkul malların devrine ilişkin olduğu, sözleşmede işyeri veya taşınmaz devrine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu kapsamda işyerinin ruhsatının bulunup bulunmamasının veya işyerinin ticaretten men edilmiş olup olmamasının sözleşme konusu olmadığı, nitekim yaptığı tüm iş ve işlemlerde basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında bulunan davacının işyeri devrine ilişkin bir iradesinin bulunması halinde, bu iradenin açıkça sözleşme içeriğine yansıtılması gerektiği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; taraflar arasında düzenlenen 25.03.2015 tarihli ""Devir Satış Sözleşmesi""nin konusunun menkul nitelikte olan mermer fabrikası ekipmanları olduğunun anlaşıldığı, sözleşmenin 4. maddenin iş yerinin devri ile ilgili bir hüküm olmayıp satışa konu menkullerin teslim edileceği yer ile ilgili olduğu, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin bir işletme devri sözleşmesi olmadığı, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.