Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/1880 Esas 2018/8024 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1880
Karar No: 2018/8024
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/1880 Esas 2018/8024 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı şirket aracılığı ile bir tatil turuna katılmış, ancak tur sırasında ayıplı hizmet aldığı ve eşyalarının çalındığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının tur sözleşmesinin doğrudan tarafı olmadığını ve davalı şirkete ödeme yapmadığını belirterek davayı reddetmiştir. Temyiz duruşmasında ise davanın hem aktif dava ehliyeti bulunmaması hem de usul açısından reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- HUMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) 440/III-1: Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere karar verilmiştir.
13. Hukuk Dairesi         2016/1880 E.  ,  2018/8024 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalı Şirket aracılığı ile oğlu ve eşi ile birlikte 29/12/2012 tarihinde “Doğudan Batıya Amerika” isimli tura katıldıklarını, turun ücretini peşin olarak ödediklerini, davalı ... Turizme ayrı bir seyahat sigortası daha yaptırdıklarını, ancak gezide ayıplı hizmet verildiğini, ayrıca seyehat sırasında bir takım eşyalarının araç bagajından çalındığını ileri sürerek, 3574 USD eşya bedeli ve 2200 Euro tutarında 3 günlük tur bedeli karşılığı maddi zararın şimdilik 1.000,00 TL"sinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı bu davada, ayıplı hizmet nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemiştir. Mahkemece, davacının tur sözleşmesinin doğrudan tarafı olmadığı, davalı şirkete bizzat veya kendi adına hareket ettiği ispatlanmış bir kişi ile ödeme yapmadığı, davacının davalının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediği ve maddi zarara uğradığı iddiasını ispatlayamadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda yazılı gerekçeden davanın hem aktif dava ehliyeti bulunmaması hem davanın esasına yönelik gerekçe ile esastan red kararı verildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Mahkemece, usulden ve esastan ret gerekçesi oluşturularak, esastan red kararı verilmesi olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir.
    3-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.