17. Hukuk Dairesi 2019/5387 E. , 2020/8949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.12.2020 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu Yaşar hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını 10.06.2015 tarihinde diğer davalı ..."a devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu, taşınmaz raiç bedelinin ödendiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, satışın muvazaalı olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların borcun doğumundan sonra 1 gün arayla davalı borçlu tarafından davalı ..."a değerinden düşük bedelle satıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf mahkemesi, davalı 3.şahıs ... ile davalı-borçlu ..."nin ... merkez nüfusuna kayıtlı oldukları, davalı ..."in ... ilinde ikamet etmesine rağmen ... ilinin farklı ilçelerinde bulunan, değişik nitelikteki iki ayrı taşınmazı, taşınmazlar üzerinde bulunan yüklü miktarda ipotekle yükümlü olarak satın almasının, tapudaki yüksek miktarlı devir bedellerinin ödeme hususunun (banka havalesi ile) kanıtlanamaması hususlarının birlikte değerlendirildiğinde yapılan işlemlerin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, tarafların birbirlerini tanıdıkları, davalı ..."in, davalı-borçlu ..."nin mali durumunu, alacaklıları ızrar kastını bildiği bu nedenle tasarrufların İİK 280 maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesi ile istinaf istemlerinin reddine karar vermiştir. Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davalı borçlu Yaşar aval veren olmakla birlikte asıl borçlu ... İnşaat...Lti.Şti"nin tek ortağı ve sahibi olması nedeni ile borcun 21.05.2014 den başlayan fatura alacağına ilişkin olduğundan tasarufun borcun doğumundan sonra gerçekleştiğinin kabulü gerekmesine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2. İstinaf mahkemesi kabulünün aksine, davalı borçlu ve üçüncü kişinin, aynı il nüfusuna kayıtlı olmalarının, farklı bir ilden iki taşınmaz alınması, taşınmaz üzerinde ipotek olması ve ödemenin banka aracılığı ile yapılmamasının tanışıklığı gösterdiğine ilişkin tesbiti yerinde değildir.Tapu kaydı resmi belge nitelğinde olup orda yazılı olan bedelin ödendiğinin kabulü gerekir.Taşınmazların üzerlerindeki ipotek miktarıları dikkate alındığında, bilirkişinin belirlediği değere göre önemli bir oransızlık söz konusudur.Ancak borçlu ipotek bedelinin kendisi tarafından ödendiğini belirtmektedir. Öncelikle bu hususun aydınlığa kavuşması için satış tarihindeki ipoteğin miktarı ve kim tarafından ödendiği ilgiyi bankaya sorularak, edimler arasında önemli bir oransızlık olup olmadığı tesbit edilmelidir.
Öte yandan, İİK’nun 280/1.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği, aynı maddenin son fıkrasında ise ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastıyla hareket ettiğinin kabul edildiği, bu karinenin, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğinin veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunun ispatla çürütülebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, 166 ada 30 parsel 21 nolu bağımsız bölüm, dükkan niteliğinde olup borçlunun işyeri adresi olup olmadığı net olarak ortaya konulmamıştır. Bu nedenle dava konusu 166 ada 30 parsel 21 ve 1 nolu bağımsız bölümlern borçlunun işyeri olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre İİK"nun 280.madde koşulları değerlendirilmesi, bu sırada taşınmazların tapu kayıtlarında geçen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte taşınmazların satılıp, satılmadığı dolayısı ile davanın konusunun kalıp kalmadığı da değerlendirilmesi gerekirken, bu yönde bir araştırma yapılmaksızın karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bette açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak, dosyanın kararı veren ... 6.Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."e verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.