9. Hukuk Dairesi 2011/655 E. , 2013/10803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ...geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı işyerinde 07.02.2002-20.02.2008 tarihleri arasında çalıştığını, sözleşmesinin bildirimsiz, tazminatsız ve haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili genel tatil alacaklarının ödetilmesi tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı işveren, davacının şube müdürü olarak çalışırken usulsüz bankacılık işlemleri sebebiyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 6 yıl, 13 gün süreyle çalıştığı, son aylık brüt ücretinin 6.910,00 TL olduğu, sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde davalı tarafından feshedildiği, davalının haklı fesih savunmasının mahkemede vicdani kanı oluşturacak şekilde kesin biçimde kanıtlanmadığı gerekçiyle ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulüne diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı her iki taraf vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm temyiz itirazlarıyla, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda davacı işçi banka şube müdürü olarak çalışmıştır. 2007 yılına ait manuel komisyon tahsilatının farklı muhasebe hesabına aktarılması davalı banka açısından risk ve zarar oluşturmamış olup, belirtilen nedene dayalı haklı fesih savunması yerinde değildir.
Banka müşterisi olan ... adlı kişiye ait hesapların öldüğü şeklinde personel arasındaki bir söylenti üzerine kapatılması ve kredisi onaylanmayan bir şirket için yapılan 200,00 TL kredi ekspertiz masrafının firmadan tahsil edilememesi sebebiyle ...’ a ait hesaptan müşteri bilgisi haricinde alınması doğruluk bağlılığa aykırı bir davranıştır. Davacı işçi işleme bilerek izin vermiş olup, hesap sahibinin şikayette bulunmaması ve müracaatı haline müdür tarafından adı geçen kişinin zararlarının karşılanabileceği şeklinde bilirkişi yorumu somut olaya uygun düşmemektedir. Bankacılık işlemleri doğrudan parayı ilgilendirmekle güven esasına dayalıdır.
Öte yandan davacının bilerek izin verdiği diğer işlemlerde yine ..."ın hesabından adı geçen müşteriyi ilgilendirmeyen kiralık kasa depozitosu için 1.540,00 TL alınmış ve yine açık bulunan kasa komisyonu 105,00 TL bu müşteri hesabından karşılanmıştır. Adı geçen müşteri hesabından fazladan para çekilmiş ve 5.048,00 TL lik kısmı şube gelirlerine aktarılarak şubenin daha kârlı bir yapıda olduğu belirtilmek istenmiştir. Konuyla ilgili bilirkişi heyeti değerlendirmelerinde davacının söz konusu tutarları zimmetine geçirmediği, kendisine ya da üçüncü kişileri menfaat sağlamadığı, bankanın gelirlerine aktarıldığı, sözü edilen hesaptan yine müşteri hesabına aktarılmasının mümkün olduğunu belirtmişse de, davacının onay verdiği bahsi geçen işlemler sebebiyle güven ilişkisini zedelendiği açıktır.
Davalı işverence, olaya dair müfettiş soruşturması ve disiplin kurulu kararının ardından yasaya uygun olarak iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmakla ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi gerekirken yazılı şekilde her iki isteğin de kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.