9. Hukuk Dairesi 2011/117 E. , 2013/10802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, manevi tazminat, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ile ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi, davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukatlar ... ile ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Basın İş Yasasına tabi gazeteci olarak 1978 yılında çalışmaya başladığını, ... gazetesi unvanlı davalıya ait iş yerinde ise yayın grubu başkanı olarak 21/11/1994 tarihinde çalışmaya başlayan davacının görevine öncesinde hiç bir bildirim yapılmadan 25/10/2008 tarihinde son verildiğinin söylenerek aynı gün gazetecilik künyesinden adının çıkarılıp şoförü ve arabasının alındığını hiç bir neden yokken aniden atılmasının hem de okurlar açısından şok etkisi yaratarak manevi haklarının zedelenmesine sebebiyet verdiğini davacının işine son verildiği aynı tarihte o güne kadar emrinde çalışan Ankara muhabiri ..."nın göreve getirildiğini yapılan görüşmelerde yasal haklarının tamamının ödeneceğinin söylenmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, mesleki kariyeri başarısı ve güvenirliğine karşı yapılan ani ve haksız hareket nedeni ile manevi olarak zarara uğradığını 1978 gazetecilik mesleği girişi esas alındığında basın iş yasasına göre hak kazandığını izinleri tam olarak kullanmadığını yine aynı yasanın 14 son maddesi uyarınca ödenmesi gereken ikramiyenin ödenmediğini davacının yazı işleri koordinatörü olarak sürdürdüğü çalışmaların tatil ve çalışma saat kavramı göz önünde tutulmadan çalıştığını fazla çalışma ve tatil çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek, kıdem, ihbar, manevi tazminat, izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının merkez yayın holding a.ş. ye bağlı şirketlerden merkez İzmir Gazete Dergi Basın Yayıncılık San. Tic. Anonim Şti nde çalışırken kamu alacaklarının tahsili amacı ile ... tarafından çalıştığı şirkete ve diğer grup şirketlerin yönetim, denetim ve hisselerine el konulduğunu, bankalar kanunu uyarınca ...İktisadi Ticari bütünlüğü kapsamında Turkuvaz radyo televizyon haberleşme ve yayıncılık A.Ş. tarafından 25/04/2008 tarihinde satın alındığını varlık satışı ihale şartnamesi gereğince davacının iş akdinin de tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte davalı Turkuvaz Radyo Televizyon Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş." ye geçtiğini, davada hasım görülen Turkuvaz Gazete Dergi Basın Yayıncılık A.Ş nin devralan şirket olmadığını ve bu şirkette çalışmasının da bulunmadığını bu sebeple davanın Turkuvaz Radyo Televizyon Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş." ünde husumetten reddi gerektiğini, ücret alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, kaldı ki üst düzey görevi gereği davacının fazla çalışma ve tatil çalışmasının da söz konusu olamayacağını kendisi ile yapılan 24/03/2004 tarihli belirsiz süreli yazılı hizmet sözleşmesinde fazla çalışmaların ücretin içerisinde kararlaştırıldığını, yasal yıllık 270 saati aşan fazla çalışmasının bulunmadığını, davacının 1999 tarihinde önceki iş yerinden emeklilik nedeni ile ayrıldığını, emeklilik nedeni ile ayrıldığı bu dönemin alacaklarının davacıya ödendiği gibi tekrar çalışmaya başladığı 01/02/2000 tarihinden önceki çalışmalarından dolayı şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını davacının Kasım 2008 maaşı ile birlikte kullanılmayan izinlerine ilişkin ücretinin peşinen ödendiğini, ayrıca 2008 Kasım ayı süresince işe gelmeyen davacının Kasım için ödenen bir aylık maaşının kullanılmayan yıllık izinlerinden mahsup edildiğini izin alacağının bulunmadığını, 5953 sayılı Yasanın 14 son bendinde Gazeteciler için her hizmet yılı sonunda öngörülen birer aylık ücret tutarındaki ikramiyenin işverenin kar sağlaması koşuluna dayandığını, davalı şirketin kar etmediğini, kar etmeyip borçlarını ödeyememesi sebebi ile ... tarafından iktisadi bütünlüğüne el konulduğunu, bu sebeplerle davacının ikramiyeye hak kazanamadığını iddia edildiği gibi davacının iş akdinin feshedilmediğini aksine başarılı çalışmalarının katkısını grubun tümüne yansıtması ve birikimlerinden daha etkin bir şekilde yararlanmak amacı ile davacının 01/11/2008 tarihinden itibaren yönetim kurulu danışmanı görevine terfi ettirildiğinin şifai olarak bildiriminden sonra Beşiktaş 4. Noterliğinden gönderilen ihtarname ile bildirim yapıldığını, davacının da 17/11/2008 tarihinde Noterden gönderdiği ihtarname ile önceden bildirim yapılmadan iş akdinin feshedildiği iddiası ile ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesi talebinde bulunduğunu, davacının iş yerinden ayrılmasının asıl sebebinin Ciner Medya grubunda daha iyi koşullarda iş bulması olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş şartlarındaki olumsuz değişiklikler nedeni ile 25/10/2008 tarihi ile iş yerinden kendisinin ayrıldığı haklı eylemli olarak haklı nedenlerle feshettiği sonucuna varılmakla kıdem tazminatı hakkı olduğu, ihbar tazminatı ile manevi tazminata hak kazanmadığı, diğer isteklerin de kısmen kabulünün gerektiği belirtilerek hüküm kurulmuştur.
Kararı yasal süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 – Davacı gazeteci işyerinde yayın gurubu başkanı olarak görev yapmış olup 5953 sayılı Yasa kapsamında olduğu husus taraflar arasında tartışmasızdır.
Davacı açmış olduğu bu davada fazla çalışma ücreti isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren iş sözleşmesi hükmü gereği fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğini savunmuştur. Yine üst düzey yönetici olarak görev yapması sebebiyle fazla çalışma ücreti alacağının doğmadığı ileri sürülmüştür.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yılda 270 saat karşılığı düşülerek haftalık 1 saat fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır.
Davacının gazete işyerinde yayın kurulu başkanı olarak en üst düzeyde ve 23.062,80 TL bürüt ücretle çalıştığı anlaşılmakla mesaisini kendisinin belirlediği kabul edilmelidir.
Öte yandan davacı işçi ile yapılan iş sözleşmesinde fazla çalışmaların aylık ücret içinde yer aldığı ileri sürülmüş olup, 5953 sayılı Yasada günlük fazla çalışma sınırı 3 saat olarak belirlenmiş ve yılda 90 gün olarak ikinci bir sınırlandırmaya yer verilmemiştir. Bu durumda iş sözleşmesi kapsamında kalan fazla çalışma süresinin yılda 270 saat ile sınırlandırılması doğru olmaz. Günde 3 saatin üzerinde fazla çalışma yapıldığının kanıtlanması durumunda aşan süre için hesaplamaya gidilmelidir ki somut olayda belirtilen şekilde günde 3 saati aşan fazla çalışma da bulunmamaktadır.
Fazla çalışma ücreti isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde talebin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı, 5953 sayılı Yasanın 14/son maddesinde göre ikramiye talebinde bulunmuş, mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir. İlgili yasa hükmüne göre yasal ikramiyeye hak kazanılabilmesi için işverenin kâr etmiş olması gerekir. Somut olayda ... nin el koyması üzerine işyerinin davalı şirkete devredildiği anlaşılmakla 2008 yılı ve öncesine ait dönemler için kâr elde edip etmediğinin ilgili vergi dairesinden araştırılması gerekir.
4- 5953 sayılı Yasada kıdem tazminatı için bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz yürütüleceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Mahkemece hüküm altına alınan kıdem tazminatı için yasal faiz yerine sözü edilen faizin uygulaması da hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalılar yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.