11. Hukuk Dairesi 2019/230 E. , 2019/7070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 10/09/2018 tarih ve 2017/9-2018/785 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkilinin 2000 yılında İş Bankası ...Şubesi aracılığıyla TÜPRAŞ A.Ş"ne ait 33.500 pay hisse senedini satın aldığını, hisse senetlerinin güven kuruluşu olan davalı banka nezdinde kaldığını, müvekkilinin davalı bankanın ...şubesine başvurarak hisse senetleri hakkında bilgi almak istediğini, banka şubesi tarafından müvekkiline bilgi verilmediğini, müvekkili hakkında icra takibi açıldığını, takipten dolayı davalı bankadaki mevduat hesaplarına haciz müzekkeresi geldiğini, banka tarafından müvekkiline ait hisse senetlerinin paraya çevrilerek icra dosyasına ödeme yapıldığını söylediklerini, bu konuda müvekkiline yazılı bir belge verilmediği gibi hisse senetlerinin de teslim edilmediğini, müvekkilinin satın aldığı ve davalı bankaya muhafaza edilmek üzere teslim ettiği sabit bulunan Tüpraş A.Ş"ne ait 33.500 adet hisse senedinin aynen teslimine, teslimi mümkün olmaması halinde Tüpraş A.Ş"ne ait 33.500 adet hisse senedini bedeline karşılık 10.000 lira tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekil ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; usul bakımından davanın zamanaşımı ve husumet itirazlarında bulunduklarını esas olarak da davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak taraflar arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesinin 41. maddesi gereğince, ağır kusur dışında bankanın hiç bir sorumluluğunun bulunmayacağının hüküm altına alındığı, gerçekleştirilen işlemde bankanın icra emrini uyguladığı, bu itibarla bankanın ağır kusur dışında sorumluğunun da bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava bankacılık işlemi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme davalı bankanın icra emrini uyguladığı, bankanın ağır kusuru dışında sorumluluğu bulunmadığı, bu yönde de bir iddia olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacının borcu nedeniyle bankaya yazılan yazıda da belirtildiği gibi “borçlunun banka nezdindeki tüm vadeli-vadesiz, YTL-Döviz her türlü mevduatları ile adına gelen havaleler ve post makinesi hesaplarının” haczine karar verildiği ve davacının yatırım hesabında sadece hisse senedi olup nakit para bulunmadığı halde hisse senedi değeri olan 1.158,12 TL paranın bulunduğu bildirilmiş ve bunun üzerine icra müdürlüğü haciz konulan yatırım hesabındaki paranın gönderilmesini istemiş, banka da hisse senetlerini bozdurmak suretiyle parayı göndermiştir. Böylece davalı banka, davacının yatırım hesabında nakit olmamasına rağmen nakit bulunduğunu bildirmiş, hisse senetlerinin satışı istenmediği halde re’sen satarak paraya çevirmiştir. Bu durumda işlemler nedeniyle davacı zarara uğramış ise bu zarardan davalının sorumlu olduğu kabul edilerek davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa zararın miktarı hususlarında bilirkişi raporu alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.