Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16322
Karar No: 2020/2098
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16322 Esas 2020/2098 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 105 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescil edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme davayı kabul etmiş ve tapu kaydının iptal edilip davacı adına tescil edilmesine karar vermiştir. Ancak yapılan inceleme ve araştırma yetersiz olduğundan, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Yeni bir keşif yapılacak ve mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat ve fen bilirkişilerinden oluşan bir heyetle konu detaylıca değerlendirilecektir. Ayrıca Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden belgesiz araştırma yapılacak ve iddia ve savunma delilleri birlikte değerlendirilerek karar verilecektir.
Kanun maddeleri: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu.
16. Hukuk Dairesi         2016/16322 E.  ,  2020/2098 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 8 parsel sayılı 674.29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tutanağın beyanlar hanesinde “Korunması gerekli kültür varlığı olup, doğal sit alanında bulunduğu ve taşınmazın ..."ın kullanımında bulunduğu” şerhi yazılarak, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı belirtilmek suretiyle bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 105 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazda birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlığının bulunmadığı, ayrıca taşınmazın I. ve II. derecede arkeolojik sit alanlarında da kalmadığı, dolayısıyla 2863 sayılı Yasa gereğince zilyetlikle iktisaba engel bir durumun söz konusu olmadığı ve davacı ... lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarca genel olarak, dava konusu taşınmazın babasından intikalen 30 yılı aşkın süredir davacı tarafından ekilip biçildiği belirtilmişken, dosya kapsamında bulunan ziraat bilirkişi raporunda, taşınmazın hali hazırda yabani otlarla kaplı olduğu, ana kaya yüzeye yakın olduğundan sürülüp ekilmediği, tarımsal olarak kullanılan bir yer olmadığı eskiden beri harman yeri olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Bu haliyle yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile ziraatçı bilirkişi raporu zilyetliğin sürdürülüş şekli hususunda birbiriyle çelişkili olduğu halde, mahkemece söz konusu çelişki üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, nüfus kaydının incelenmesinde, davacının 1965 yılında ölen babası Mehmet Eryavaş’ın, davacı dışında başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmakla, dava konusu taşınmazın babasından davacıya ne şekilde intikal ettiği, gerçekten iddia edildiği gibi taksimen mi davacıya düştüğü yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmamış ve taşınmazların evveliyatını, kullanım süresini ve niteliğini en iyi belirleme yönteminin hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu göz önünde bulundurulmaksızın, yetersiz ve soyut nitelikteki yerel bilirkişi ile tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarından en az üç adedi Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın davacının murisinden davacıya ne şekilde intikal ettiği, murisin terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, edilmiş ise çekişmeli taşınmazın taksimen kime isabet ettiği hususlarında ve ayrıca taşınmazın niteliğine, kullanım durumuna, üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresine ve zilyetliğin sürdürülüş biçimine ilişkin somut verilere dayalı bilgi alınmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; dinlenilen tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarında, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı; ayrıca 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden belgesiz araştırması yapılarak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; dava konusu taşınmazın, kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanında bulunduğunun beyanlar hanesinde gösterilmemesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    18.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi