Esas No: 2016/13040
Karar No: 2021/4055
Karar Tarihi: 14.09.2021
Danıştay 10. Daire 2016/13040 Esas 2021/4055 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/13040
Karar No : 2021/4055
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- … Müş. İnş. Tem. Petr. Mad. San. Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
2- … İnş. Met. Taş. Tic. San. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
3- … Müh. Müt. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- … (…)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından; mülkiyetlerinde bulunan Batman ili, … ilçesi Merkez … mevkiinde bulunan, … parsel sayılı taşınmazın, davalı idarenin Batman-Gercüş-Mardin Karayolu köprü yapım çalışmalarının etkisiyle meydana gelen heyelan nedeniyle zarar gördüğünden bahisle uğranıldığı iddia olunan 143.925,00 TL maddi zararın, hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosya içeriği ve Mahkemelerince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile ek bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; depolama sahasında meydana gelen tetiklemenin ve bu tetiklemeden direkt etkilenerek heyelan oluşan bölgelerin toprak yapısının stabil hale gelmediği ve meyve bahçesi üzerine yapılan baskılamanın devam edebileceği ve bu baskılama sonucunda ise meyve bahçesinde yer alan ağaçların tamamının bu olaydan etkilenme ihtimalinin bulunduğunun tespit edilmesi nedeniyle, davalı idarenin yol yapım çalışmaları sırasında davacıya ait taşınmazların zarar görmemesi için gerekli tedbirleri almadığı dolayısıyla yürütülen hizmetin kusurlu bir şekilde işletildiği, kusurlu bir şekilde gerçekleştirilen hizmet nedeniyle davacıların taşınmazlarında meydana gelen 17.267,00 TL zararın hizmet kusuru bulunan davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI_: Davacılar tarafından, Sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırılan tespit sonucunda zararlarının 143.925,00 TL olduğunun tespit edildiği, İdare Mahkemesince hükmedilen tazminatın gerçek zararlarının karşılığı olmadığı; davalı idare tarafından, olayda idarelerinin kusuru olmadığı, idareleri lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiş, davalı idare yanında müdahil … İnş. Met. Taş. Tic. San. Ltd. Şti. tarafından davacıların temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava, davacıların mülkiyetlerinde bulunan Batman ili, … ilçesi Merkez … mevkiinde bulunan, … parsel sayılı taşınmazın, davalı idarenin Batman-Gercüş-Mardin Karayolu köprü yapım çalışmalarının etkisiyle meydana gelen heyelan nedeniyle zarar gördüğünden bahisle uğranıldığı iddia olunan 143.925,00 TL maddi zararın, hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
1- Temyize Konu İdare Mahkemesi Kararının, Davacı Hamit Batıhan Yönünden İncelenmesi:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinde; "1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir..." hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin "yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal olunur" hükmünden kastedilen; münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
UYAP ortamından alınan davacı …'a ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, Hamit Batıhan'ın 08/03/2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olması ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
2- Temyize Konu İdare Mahkemesi Kararının, Davacı … Yönünden İncelenmesi:
Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlığa konu taşınmaza … ve …'ın 1/2, 1/2 oranında müşterek malik oldukları, dava açılırken her bir davacı yönünden tazmini istenen zarar miktarlarının ayrı ayrı gösterilmediği, İdare Mahkemesince de temyize konu karar ile hükmedilen tazminat miktarının her bir davacı yönünden ayrı ayrı gösterilmediği ve toplam zarar miktarı üzerinden hüküm kurulduğu görülmektedir.
Olayda, her ne kadar davacılar aynı dilekçe ile dava açabilecek iseler de, dava dilekçesinde tazmini istenen miktarların her bir davacı yönünden ayrı ayrı gösterilmesi gerekmekte olup, dava dilekçesinde tazmini istenen miktarlar ayrı ayrı gösterilmemiş ise İdare Mahkemesince tazminata hükmedilirken her bir davacı yönünden tazminat miktarları ayrı ayrı gösterilerek hüküm kurulması gerektiğinden, temyize konu karar ile hükmedilen tazminat miktarının her bir davacı yönünden ayrı ayrı gösterilmemiş ve toplam zarar miktarı üzerinden hüküm kurulmuş olması nedeniyle İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte, yandan UYAP üzerinden alınan tapu kaydından uyuşmazlığa konu taşınmazın Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmış olduğu görüldüğünden, İdare Mahkemesince bozma kararı üzerine verilecek kararda bu hususun da dikkate alınması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.