7. Hukuk Dairesi 2015/8846 E. , 2016/11807 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... Ltd. Şti. vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini belirterek, ihbar tazminatı ile eksik ödenen aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında ihbar tazminatına uygulanacak faiz konusunda uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesine göre ödenmesi gereken ihbar tazminatında faize hak kazanabilmek için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. Bununla birlikte bireysel ya da toplu iş sözleşmesiyle, iş sözleşmesinin feshi halinde ihbar tazminatının ödeme zamanıyla ilgili olarak açık bir hükme yer verilmişse, belirlenen ödeme tarihi faiz başlangıcı olarak esas alınır.
İhbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz oranı değişen oranlara göre yasal faiz olmalıdır. Bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde faklı bir faiz türü öngörülmüşse, yasal faizin altında olmamak kaydıyla kararlaştırılan faiz uygulanır.
Somut olayda davacı tarafından dava ve ıslah dilekçesinde ihbar tazminatının banka mevduat faiziyle tahsili talep edildiğinden talep dikkate alınarak ihbar tazminatının yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken doğrudan yasal faize hükmedilmesi hatalı ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının ihbar tazminatına ilişkin,
“100,00 TL net ihbar tazminatının dava tarihi olan 07/01/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
924,64 TL net ihbar tazminatının ıslah tarihi olan 15/05/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” bentlerinin çıkarılarak yerlerine;
“100,00 TL net ihbar tazminatının 07/01/2013 dava tarihinden itibaren yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
924,64 TL net ihbar tazminatının 15/05/2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.