Esas No: 2019/4784
Karar No: 2021/4064
Karar Tarihi: 14.09.2021
Danıştay 10. Daire 2019/4784 Esas 2021/4064 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4784
Karar No : 2021/4064
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Davacı tarafından, davalı kuruma olan ve ödenen borcu dolayısıyla evinde haciz işlemleri yapılmak üzere kurum görevlilerinin evine gelmesi ve eşi ile tartışma yaşanması nedeniyle oluştuğu iddia edilen manevi zararlarının tazmini amacıyla 50.000,00 TL manevi tazminatın adli yargı yerinde davanın açıldığı 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince, davacı vekili tarafından faiz isteminin başlangıcı olarak adli yargı yerinde dava açıldığı tarih belirtilmesine rağmen, bu tarih 08/08/2006 iken sehven 08/08/2012 tarihinin yazıldığı, ayrıca davacı vekilinin Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmış olduğu ilk davada da dava tarihinden itibaren faiz isteminde bulunduğu görüldüğünden; davacı isteminin 50.000,00 TL manevi tazminatın adli yargı yerlerinde davanın açıldığı 08/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi şeklinde kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın adli yargı yerlerinde davanın açıldığı 08/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesi, davacının fazlaya ilişkin tazminat talebinin ise reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davalı idare tarafından kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, icra servisi personelinin 6183 sayılı Kanun çerçevesinde kamu alacağının tahsili amacıyla yasal işlemleri başlattığı, davacının bu işlemlerden haberdar olduğu, icra servisinin ödeme işleminden sonradan haberdar olması ile icra işleminin yapılmadığı, eve zorla girme, hakaret gibi eylemlerin olmadığı, dava dilekçesinde görüleceği üzere davacının talebinin 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz olduğu, mahkemenin faiz talebi hakkında taleple bağlılık ilkesi uyarınca karar vermesi gerekirken, ilk dava tarihi olan 08/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faize karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve Kurumun harçtan muaf olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyiz istemine konu Mahkeme Kararının, davanın kısmen kabulüne ilişkin kısmının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın kabule ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme Kararının, kabulüne karar verilen manevi tazminat tutarına 08/08/2006 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ilişkin kısmının incelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Usûl hukukunun temel ilkelerinden olan taleple bağlılık ilkesine ilişkin olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." kuralı yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından dilekçe ret kararı üzerine verilen 13/11/2012 havale tarihli dava dilekçesi ile 50.000,00 TL manevi tazminatın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin dava tarihi olan 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, İdare Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın adli yargı yerlerinde davanın açıldığı 08/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, davacının faiz başlangıç tarihini 08/08/2012 tarihi olarak belirtmiş olması nedeniyle, mahkemece taleple bağlılık ilkesi uyarınca kabul edilen tazminat miktarına 08/08/2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan, '' davanın kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın adli yargı yerlerinde davanın açıldığı 08/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine,'' ibaresinin '' davanın kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine,'' şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin esas yönünden reddine, faiz başlangıç tarihi yönünden kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan ''davanın kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın adli yargı yerlerinde davanın açıldığı 08/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine,'' ibaresinin '' davanın kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine,'' şeklinde düzeltilerek ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.