11. Hukuk Dairesi 2018/5813 E. , 2019/7065 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/12/2017 tarih ve 2016/332 E.- 2017/454 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 25/10/2018 tarih ve 2018/385 E.- 2018/1109 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin dünyanın en büyük içecek şirketlerinden biri olduğunu, "Mezzo Mix" markalı içeceğin de müvekkili tarafından üretilen ve Kola ile Fanta Portakal içeceklerinin karıştırılması neticesinde elde edilen yeni ürün olduğunu, içeceklerin Almanya, İsviçre ve Avusturya"da satıldığını, ülkemizde satışının olmadığını ancak bilinirliğinin olduğunu, Mezzo Mix markasının Almanya, OHIM, Avusturya, İsviçre ve İspanya Patent ofisleri tarafından tescil edildiğini, davalının tescilinden haberdar olunduğunu, davalının marka tescilinde kötüniyetli olduğunu ve bu nedenle hükümsüzlüğünün istenebileceğini, davalının markayı ve logoyu birebir kullandığını, bu durumun dahi kötüniyeti ispata yeterli olduğunu, davalının bir müddet Almanya"da yaşamış bir kişi olarak esas satış kanalı Almanya olan markayı tescil ettirmesinin kötüniyetini ortaya koyduğunu, davalının aynı zamanda mezzomix.com.tr alan adını ve "Mezzo Mix içecekleri San. Tic. A.Ş." ticaret unvanını tescil ettirdiğini ileri sürerek davalı adına tescilli "mezzo mix" ibareli 2011/69098, 2011/91756, 2015/25184, 2015/25186, 2015/25188, 2015/25698 ve 2015/36217 numaralı markaların hükümsüzlüğüne, mezzomix.com.tr internet sitesine erişimin engellenmesine ve Mezzo Mix adlı ticaret unvanının sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin basiretli bir iş adamı özeni göstererek markaları usulüne uygun bir şekilde tescil ettirdiğini ve Türkiye"de ilk kez tanıttığını, davacının Türkiye"de tescilinin bulunmadığını, Türkiye"de kullanım hakkının tescile dayalı olarak müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin davacının Almanya"daki birimine mektup yazarak bahsi geçen markaları Türkiye"de tescil ettirdiğini ileterek markayı davacı tarafa satmak istediklerine dair teklifte bulunduklarını, bu tekliflerinin usule ve hukuka uygun olduğunu, davacının marka tescil aşamasında itiraz etmediğini, müvekkilinin tescil ettirdiği markalar üzerinde büyük yatırımlar yapıp reklam kampanyaları hazırladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının "Mezzo Mix" markasını 32. sınıfta ilk olarak 1979 yılında Almanya"da tescil ettirdiği, daha sonra bu tescilleri Avusturya, İspanya ve İsviçre"de alınan tescillerin izlediği, "Mezzo Mix"in Kola ile Fanta karışımından oluşan bir içecek olduğu ve davacı markasının satışı yapılan ülkelerde özellikle Almanya"da tüketici nezdinde belli bir bilinirliğe ulaştığı, mezzo mîx.com.tr alan adının davalı tarafından 01.11.2013 tarihinde tescil edildiği, davalının toplam yedi adet "Mezzo Mix" ibareli markayı kendi adına tescil ettirdiği ve bu tescillerin davacı markası ile kelime unsurunun yanında renk, şekil, yazı karakteri olarak da birebir aynı olduğu, her ne kadar "Mezzo-Mix" ibaresinin Türkiye"de davalıdan önce davacı tarafından kullanılıp tanıtıldığı, tescil ettirildiği veya tescilli olmasa bile ilgili sektörde herkes tarafından bilindiği hususları davacı tarafından ispatlanamamış ve bu nedenle davalı markalarının, davacının "mezzo-mix" ibaresi üzerindeki önceye dayalı hak, tanımışlık ve markalar arasında iltibas gerekçeleri ile hükümsüz kılınması mümkün görülmemişse de davalının, davacıya ait markanın birebir aynısını tescil ettirdiği, davacının yurtdışında tescilli markasını Almanya"da yoğun biçimde kullandığı ve davalının da gerek tescil başvurusu sırasında ve gerekse ticaret unvanının alındığı sırada Frankfurtta ikamet etmekte olduğu, markayı kendi adına tescil ettirdikten sonra davacı firmaya gönderdiği mektupla; "marka hakkının Türkiye"de sahibi olduğunu, marka hakkını satmaya hazır olduğunu, konuyla ilgilenen çeşitli taraflarla müzakereler gerçekleştirdiğini, davacıya avantaj sunmak adına marka hakkını başkalarından önce davacıya satın alma fırsatı tanıdığını" beyanla marka hakkını satmaya çalıştığı, bir başka mektubunda "Arap ülkelerinin Türkiye pazarında gazlı alkollü içeceklerle bu isim altında pay edinmek istediklerini ve bu hakların satışıyla ilgilendiklerini..." belirtmekle markayı Arap ülkelerine satmakla tehdit eden mektup yolladığı dikkate alındığında davalı tarafın açıkça marka tescilinde kötüniyetli olduğu gerekçesi ile dava konusu 2011/69098, 2011/91756, 2015/25184, 2015/25186, 2015/25188, 2015/25698 ve 2015/36217 tescil sayılı markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde ilgili kuruma yazı yazılmasına, www.mezzomix.com.tr internet sitesine erişimin engellenmesine, Mezzo Mix ibaresinin ticaret unvanından terkini istemli açılan davanın adı geçen şirkete husumet yöneltilmediğinden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.