Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9577
Karar No: 2020/1784
Karar Tarihi: 05.03.2020

Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9577 Esas 2020/1784 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/9577 E.  ,  2020/1784 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.06.2017 tarih ve 2017/71 - 2017/175 sayılı kararı
    Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme
    Hüküm : Sanıklar ..., ..., ...., ..., ... hakkında Bitlis 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 09.06.2017 tarih, 2017/71 esas ve 2017/175 karar sayılı kararının CMK"nın 280/2. maddesi gereğince kaldırılarak;
    1- Sanık ... hakkında;
    Anayasayı ihlal etme, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç ve silahlı terör örgütü üyesi olma suçlarından CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraate dair karar
    2- Sanık ... hakkında;
    TCK"nın 37/1 maddesi delaletiyle TCK"nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 63, 58/9.maddeleri uyarınca mahkumiyete dair karar
    3- Sanıklar ..., ..., ... hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 39/2-c maddesi delaleti ile TCK"nın 39/1, 62/1, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyete dair karar
    sanıklar ..., ..., .. ve ... müdafii,Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı,katılan ... vekili,katılan ... vekili

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı bakımından 477 sayılı Kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlık kurumuna yapılacak tüm atıfların Cumhurbaşkanlığı kurumuna yapılacağı göz önünde bulundurularak, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    1- Sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafinin duruşmalı inceleme talebinin incelenmesinde;
    Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
    2- Katılan ... vekilinin temyiz talelebinin incelenmesinde;
    Sanıklara müsnet suçların niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan ..."nın davaya katılmasına ilişkin verilen karar hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden temyiz isteminin CMK 296/1. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyizin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Ayrıntıları Dairemizin 22.03.2019 tarih 2018/7103 Esas, 2019/1953 sayılı kararında açıklandığı üzere:
    5237 sayılı TCK"nın 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun maddi unsuru/tipik eylem, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye elverişli vasıtalarla teşebbüs etmektir.
    Suçun bu amaçla kurulmuş bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi, korunan amaçlara matuf fiillerin elverişliliğinin değerlendirilmesi bakımından önem taşımakta ise de, bu husus suçun unsuru değildir.
    Suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemek amacına matuf doğrudan genel kast ile işlenebilen bir suçtur.
    Suç tanımında belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik bir fiil işlenmesi hususunda iştirak iradeleri bulunan sanıklar hakkında TCK"nın 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçu yönünden iştirakin her şeklinin uygulanması mümkündür.
    Suça iştirakten söz edebilmek için amaca yönelik bir fiil işleme hususunda iştirak iradelerini ortaya koyan kişilerin hepsinin bu amaçla kurulmuş bir örgütün üyesi olması da gerekmez.
    15 Temmuz 2016 günü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin değiştirilmesi amacıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu olan ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8.000"in üzerinde askeri personel tarafından savaş uçakları dâhil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74"ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracın ve 4.000"e yakın hafif silahın kullanılarak; Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüs edilmiş, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi başta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalanmış, Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere devletin silahlı kuvvetlerine ait bu uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4"ü asker, 63"ü polis ve 183"ü sivil olmak üzere toplam 250"den fazla kişi şehit edilmiş, 23"ü asker, 154"ü polis ve 2.558"i sivil olmak üzere toplam 2.735 kişi de yaralanmıştır.
    Somut darbe teşebbüsü, TCK"nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doğuran vahim eylemler vasfını aşarak, anayasal düzeni doğrudan ortadan kaldırma neticesine yönelmiş, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden istifade edilerek planlanıp uygulanmış, neticesi ve başarısı eş zamanlı, senkronize hareketlere bağlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK"nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır.
    Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri /görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir.
    Doğrudan kanuni tanımda öngörülen cebir ve şiddet içeren icrai hareket niteliğinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde -faillerle birlikte- fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiği kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeli, hukuki durumları buna göre tespit edilmelidir.
    TCK"nın 309. maddesinde düzenlenen suç bir somut tehlike suçu olduğundan suçun oluşması için ayrıca bir neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu itibarla sanığın amaca matuf eylemi ve/veya işlediği elverişli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Suça teşebbüsün kabulü için aranan elverişli vasıtalarla cebri eylemlere başlanıp başlanmadığı araştırılırken ve vasıtanın elverişliliği takdir edilirken tek tek yapılan eylemlerle amaçlanan hedefler arasında doğrudan doğruya bağ kurmak yoluna gidilemez. Ancak her halükarda ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen amaca matuf cebri/icrai fiilin, sanığın bulunduğu mahalde/sorumluluk sahasında da doğrudan doğruya ya da araç suçlar yönünden icrasına başlanması aranmalıdır. Sanığın bu icrai fiile yine icrai bir hareketle katılması mümkün olduğu gibi garantörlük yükümlülüğünü ihmal etmek suretiyle de iştirak edebileceği görülmektedir.
    Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur. (1982 Anayasasının 137/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/3. maddesi) Askeri hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse bu suçun işlenmesinden emri veren mesuldür. Ancak amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadını ihtiva eden bir fiile müteallik olduğu kendisince malum ise, maduna da faili müşterek cezası verilir (1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 41/3-B).
    I- Bölge Adliye ve İlk Derece Mahkemelerince sübutu kabul edilen somut olay ve bu çerçevede yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanık ..."ın Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı"nda Tugay Komutanı olarak görev yaptığı, dosya kapsamında tanık olarak beyanı alınan ..."in 15.07.2016 tarihinden önce sanık ..."ın tüm tugaya konuşma yaptığını, izne giden ve rapor alan personele kızarak cuma gününe kadar (15.07.2016 tarihine kadar) tüm personelin görevine başlayacağını söylediğini beyan ettiği, 15.07.2016 tarihinde saat 20:35 sıralarında 3. Ordu Harekat Kurmay Başkanı Tuğgeneral ..."ın sanık ..."ın emir astsubayı ..."ü telefonla aradığı ve sanık ... ile acil görüşmek istediğini ilettiği, emir astsubayı ..."ün bu hususu sanık ..."a iletmesi sonrasında sanık ..."ın 3. Ordu Harekat Kurmay Başkanı Tuğgeneral ..."ı telefonla aradığı ve kendisine ulaştığı, ..."ın sanık ..."a "bir mesaj geleceğini, mesajın detaylarını 49. Komando Tugay Komutanı ..."dan öğrenmesi gerektiğini" söylediği, sanık ..."ın beyanına göre söz konusu mesaj içeriği hakkında ..."ın kendisine bilgi vermediği, akabinde saat 20:40 sıralarında sanık ..."ın konutunun önünde bulunduğu esnada Tuğgeneral ..."ı cep telefonuyla aradığı ve kendisine ulaştığı, ..."ın telefonda sanık ..."a "yolda olduğunu 10-15 dakika sonra karargahta olacağını, makam odasına geçtiğinde askeri hattan görüşmelerinin daha iyi olacağını" söylediği, daha sonra sanık ..."ın konutuna girdiği ve saat 20:50 sıralarında konutunda bulunan askeri hattan Tuğgeneral ..."ı aradığı, ..."ın telefonda sanık ..."a "acil bir mesaj geleceğini, mesajın ne olduğunu bilmediğini, sıkı yönetim ilan edildiği yönünde bilgi aldığını ve bu mesajı kendisinin de beklediğini" söylediği;
    Sanık ..."ın 49. Komando Tugay Komutanı ... ile telefonda görüşmesinden sonra Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı"nda Kurmay Başkanı olarak görev yapan Yarbay ..."ı telefonla arayarak derhal herkesin kışlada toplanması, birlik komutanlarına toplanma emrinin iletilmesi, kışlada gerekli emniyet tedbirlerinin alınması hususunda emir verdiği ve kendisinin de birazdan kışlaya geleceği hususunu bildirdiği, akabinden konutundan çıkarak saat 22:00 sıralarında Tatvan 10. Tugay Komutanlığı"na geldiği ve Kurmay Başkanı sanık ... tarafından karşılanarak birlikte Tugay Komutanının makamına geçtikleri, sanık ..."ın sanık ..."a "bir emir beklediğini, bu kapsamda emrin kimseye gösterilmeden kendisine ulaştırılması" emrini verdiği, akabinde sanık ..."ın söz konusu emri Lojistik Şube Müdürlüğü"nden sorumlu Binbaşı sanık ..."a ilettiği, sanık ..."ın da Şentürk A Kışlası"nda nöbetçi amir olan Binbaşı sanık ..."ü telefonla arayarak ""muhabere merkezine önemli bir emrin geleceğini, emrin kimse tarafından okunmadan zarflanarak Tugay Komutanı"na getirileceğini, Tugay Komutanı"nın emri olduğu" hususunu ilettiği, saat 22:00 sıralarında sanık ..."ın kurumsal mail hesabına bir mesajın geldiği, akabinde sanık ..."ın sanık ..."a "beklediği emrin normal resmi kanaldan değilde e-posta adresine geldiğini, printera yolladığını, kendisinin başına geçmesini, kimse görmeden getirmesini"" emrini ilettiği, sanık ..."ın söz konusu mesaj içeriği çıktılarını yazıcıdan alarak sanık ..."ın makam odasına getirdiği, söz konusu mesaj içeriğinde "Sıkıyönetim Direktifi" konulu belge ve eklerinin bulunduğu, yazı içeriğinin toplam 20 maddeden oluştuğu, direktifin "İl Sıkı Yönetim Komutanları" bölümünün 15. sırasında Bitlis İli Sıkıyönetim Komutanı olarak Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı Tugay Komutanı Tuğgeneral sanık ..."ın isminin yer aldığı, sanık ..."ın söz konusu sıkıyönetim direktifi konulu belge ve eklerini incelediği ve bilgi sahibi olduğu, ayrıca söz konusu sıkıyönetim direktifi konulu mesajın resmi olarak saat 22:30-23.00 arasında MEDAS sistemi üzerinden Şentürk A kışlasına geldiği ve mesaj içeriğinin çıktıları alınıp zarflandıktan sonra nöbetçi amir olan Binbaşı sanık ... tarafından saat 23:10 sıralarında Tugay Komutanı sanık ..."ın makam odasına getirildiği ve teslim edildiği, sanık ... tarafından getirilen mesaj içeriği ile sanık ..."ın kurumsal mail hesabına gelen mesaj içeriğinin aynı olduğu;
    Saat 22:15-22:30 sıralarında sanık ..."ın sanık ..."ı makam odasına çağırdığı, sanık ..."ın sanık ..."a tugayda kaç adet tank ve kobra aracı olduğunu sorduğu ve akabinde tanklardan bir tanesinin kışla emniyeti için battı çıktı bölgesine, diğerinin ise nizamiye bölgesine çıkması ve kobra araçlarının da kışla içerisinde rutin emniyet aldıkları bölgelere çıkmaları hususunda ..."a emir verdiği, akabinde saat 22:45 sıralarında sanık ..."ın Tank Bölük Tim Komutanı ..."ı arayarak sanık ..."ın tanklara ilişkin emrini ilettiği ve ..."a tankların mühimmat durumunu sorduğu, ..."ın tanklardan birinde mühimmat olduğunu diğerinin eğitim amaçlı kullanıldığı için mühimmat olmadığını söylediği, bunun üzerine sanık ..."ın ikinci tanka da mühimmat yüklenmesi emrini ..."a verdiği;
    Sanık ..."ın saat 22:00 sıralarında kurumsal mail hesabına gelen mail ile sıkıyönetim direktifi konulu mesaj içeriği hakkında bilgi sahibi olması sonrasında saat 22:30 sıralarında tugayın bağlı olduğu Elazığ 8. Kolordu Komutanı ..."ın sanık ..."ı telefonla arayarak ""gelen darbe emrinin emir komuta zinciri dışında geldiğini, kanunsuz hiçbir işlem yapılmayacağını, birliklerin ve araçların kışlalardan dışarı çıkmamasını, intikal halinde olan birlik varsa en yakın karakola veya askeri birliğe gitmeleri" hususlarında emirler verdiği, dosya kapsamında tanık olarak dinlenen Elazığ 8. Kolordu Komutanı ..."ın sanık ..."ı telefonla ilk aramasında tereddütlü hal ve tavır içinde olduğunu, net şekilde darbeye karşı olduğunu söylemediğini, zaten kendisine güç ulaştığını, daha önce böyle bir tereddütlü halini görmediğini beyan ettiği;
    Dosya kapsamında tanık olarak dinlenen Bitlis İl Jandarma Komutanı ... saat 22:30"dan sonra bilgi alma amaçlı olarak sanık ..."ı telefonla aradığını, telefonda sanık ..."ın kendisine "TSK"nın yönetime el koyduğunu, bu konuda emir geldiğini, kendisinin Bitlis ili genelinde sıkı yönetim komutanı olarak görevlendirildiğini, bu kapsamda benim merkez ilçe sıkı yönetim komutanı olarak görevlendirildiğimi, ilçe jandarma komutanlarının da ilçe sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirildiğini, görev yerimizden ayrılmamamızı, emir ve talimatları beklememizi"" hususlarında talimatlar verdiğini, daha sonrasında sanık ..."ın kendisini telefonla arayarak ""Hizan"da operasyon bölgesinde bulunan ve Tatvan"a dönme hazırlığında olan JÖH taburuna ait birliklerin il merkezine getirilmesi ve gerektiğinde il merkezinde kullanılmak üzere hazır bulundurulması, il yöneticilerini Tatvan"a çay kahve içmek maksadıyla toplayacağını, ilçe jandarma komutanlarını arayıp ilçe yöneticilerini çağırıp biraraya gelmelerini söylememi"" hususlarında emirler verdiğini, kendisinin sanık ..."a karşılık olarak "yapacağı şeyleri doğru bulmadığını, ilçelere bu talimatı vermeyeceğini"" söylediğini ve sanık ..."ın "tamam"" diyerek telefonu kapattığını belirttiği;
    Saat 23:30 sıralarında sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın karargah binasının yan tarafında olan hareket merkezinde bulundukları esnasında sanık ..."ın Kurmay Başkanı olan sanık ..."a Vali Yardımcısı, İl Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı ve MİT Müdürünün kışlaya çağrılmalarını, İlçe Jandarma Komutanlarını da arayarak Kaymakam, İlçe Belediye Başkanları ve İlçe Emniyet Müdürlerinin kışlalara çağrılması hususunda emir verdiği, daha sonra sanıkların harekat merkezinden çıktıkları, Kurmay Başkanı sanık ... "ın sanıklar ... ve ..."ya kendisinin Vali Yardımcısı, MİT Müdürü ve İl Emniyet Müdürünü arayacağını, İlçe Jandarma Komutanlarını aralarında paylaşarak aramaları hususunda emir verdiği, sanık ..."ın saat 00:20 sıralarında Bitlis Vali Yardımcısı ..."u telefonla aradığı, dosya kapsamında tanık olarak dinlenen Vali Yardımcısı ..."un sanık ..."ın kendisine "tugay komutanı sizi tugaya bekliyor"" şeklinde sözler söylediğini beyan ettiği, yine sanık ..."ın İl Emniyet Müdürünü telefonla aradığı ancak telefona İl Emniyet Müdürünün koruması ..."ın çıktığı, tanık olarak dinlenen ..."ın sanık ..."ın kendisine ""il emniyet müdürümüzü tugay komutanı ....ın tugaya çay içmeye çağırdığını"" şeklinde sözler söylediğini beyan ettiği, yine sanık ..."ın MİT Müdürünü aradığı ancak şoförün telefona çıktığı, sanık ..."in MİT Müdürüne iletilmek üzere tugaya davet edildiğini MİT Müdürünün şoförüne ilettiği, sanık ..."ın Ahlat İlçe Jandarma Komutanı ..."ı telefonla aradığı, tanık olarak dinlenen ..."ın arayan şahsın kendisine "kendilerinin darbe girişimini tasvip etmediklerini, bu doğrultuda hareket etmemi, rahatlatmak maksadı ile emniyet müdürünü, belediye başkanını arayıp rahatlatmamı, hatta rahatlatmak maksadı ile çay içmek için çağırmamı istedi"" şeklinde sözler söylediğini beyan ettiği, sanık ..."nın Adilcevaz Kaymakamı ..."i saat 00:00 sıralarında telefonla aradığı, tanık olarak dinlenen ... arayan şahsın kendisine ""ilçe jandarma komutanlığına davet edileceksiniz, icabet edin"" şeklinde sözler söylediğini beyan ettiği, sanık ..."nın Güroymak İlçe Jandarma Komutanı ..."ı saat 00:00 sıralarında telefonla aradığı, tanık olarak dinlenen ..."ın sanık ..."nın kendisine İlçe Emniyet Müdürü ile Kaymakamın ilçede olup olmadığını sorduğunu, Emniyet Müdürü ile oturup çay içtiklerini söylediğini, ikisi hakkında kontrolünüzde mi veya kontrol altında mı şeklinde sözler sarf ettiğini, kendisinin buna sinirlenerek ne biçim konuşuyorsun diyerek terslediğini, sanık ..."nın "tamam" diyerek telefonu kapattığını beyan ettiği, sanık ..."nın Tatvan İlçe Jandarma Komutanı ..."i saat 00:22 sıralarında telefonla aradığı, tanık olarak dinlenen ... sanık ..."nın sesinin bozuk geldiğini, ne söylediğinin anlaşılmadığını, konuşmalarından sadece il emniyet, kaymakamlık, MİT müdürlüğü sözcüklerini anladığını beyan ettiği, sanık ..."nın Merkez İlçe Jandarma Komutan vekili ..."ı telefonla aradığı, tanık olarak dinlenen ... sanık ..."nın kendisine kaymakamları, vali yardımcılarını, emniyet müdürlerini tugaya davet etmelerini istediğini, kendisinin bunu yerine getiremeyeceğini bildirmesi üzerine ..."nın "zaten biz aradık"" şeklinde cevap verdiğini beyan ettiği;
    Dosyada mevcut ilgili birimlerce tutulan tutanaklar, dinlenen tanık beyanları ve sanık savunmalarından anlaşılmıştır.
    II- Sanıkların eylemleri ayrı ayrı değerlendirildiğinde;
    1- Sanık ..."ın eylemleri değerlendirildiğinde;
    Sanığın olay tarihi itibariyle Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı"nda Tuğgeneral rütbesiyle Tugay Komutanı olarak görev yaptığı, dosya kapsamında tanık olarak beyanı alınan ..."in 15.07.2016 tarihinden önce sanık ..."ın tüm tugaya konuşma yaptığını, izne giden ve rapor alan personele kızarak cuma gününe kadar (15.07.2016 tarihine kadar) tüm personelin görevine başlayacağını söylediğini beyan ettiği, sanığın 15.07.2016 tarihinde saat 21:30 sıralarında Kurmay Başkanı sanık ..."ı telefonla arayarak herkesin kışlada hazır bulunması ve gerekli emniyet tedbirleri alınması hususunda emir verdiği ve sanığın 22:00 sıralarında Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı"na gelerek sanık ... ile makam odasına çıktığı, saat 22:00 sıralarında sanığın kurumsal mail hesabına sözde sıkıyönetim direktifi konulu mesaj içeriğinin geldiği, söz konusu mesaj içeriğinin belge ve eklerinin çıktısı sanık ... tarafından alınarak sanık ..."a teslim edildiği, söz konusu sıkıyönetim direktifinde Bitlis İli Sıkıyönetim Komutanı olarak sanığın isminin yer aldığı, saat 22:30 sıralarında sanık ..."ın sanık ..."ı makam odasına çağırarak bir tankın kışla emniyeti için battı çıktı bölgesine, diğerinin ise nizamiye bölgesine çıkması ve kobra araçlarının da kışla içerisinde rutin emniyet aldıkları bölgelere çıkmaları hususunda emir verildiği, saat 22:30 sonrasında Bitli İl Jandarma Komutanı..."ın bilgi alma amaçlı sanığı telefonla araması üzerine sanığın İl Jandarma Komutanı ...."a silahlı kuvvetlerin yönetime el koyduğunu, bu konuda kendisine emir geldiğini, kendisinin il sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirildiğini, tanık ..."i de merkez ilçe sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirdiğini, ilçe jandarma komutanlarını da ilçelerin sıkı yönetim komutanları olarak görevlendirdiğini, görev yerlerinden ayrılmamalarını, kendisinden gelecek emir ve talimatları beklemesi şeklide emir verdiği, daha sonra sanık ..."ın, tanık ..."i arayarak Tatvan Jandarma Özel Harekat Taburuna ait birlikleri il merkezine getirmesini, gerektiğinde il merkezinde kullanılmak üzere hazır bulundurulmasını, il yöneticilerini Tatvan ilçesine çay içmek amacıyla toplayacağını, ilçe jandarma komutanlarını arayıp ilçe yöneticilerini çağırıp bir araya gelmeleri için girişimde bulunmasını istediği, tanık ..."in kanunsuz olan bu emri de yerine getirmediği, saat 23:30 sıralarında sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın karargah binasının yan tarafında olan hareket merkezinde bulundukları esnasında sanık ..."ın Kurmay Başkanı olan sanık ..."a Vali Yardımcısı, İl Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı ve MİT Müdürünün kışlaya çağrılmalarını, İlçe Jandarma Komutanlarını da arayarak Kaymakam, İlçe Belediye Başkanları ve İlçe Emniyet Müdürlerinin kışlalara çağrılması hususunda emir verdiği, Bitlis İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya"nın ilk derece mahkemesinde tanık olarak alınan beyanında, tugay komutanı tarafından Sorgun Kışlası"na çay içmeye davet edildiğini korumasının kendisine söylediğini, o esnada hem basında hem de telefonla diğer illerden yapmış olduğu görüşmeler sonucunda net bir şekilde darbe girişimi olduğunun belli olduğu, akabinde sanık ..."ı telefonla bağlattığını ve kendisinin sanık ..."a yapılan davetin doğru olup olmadığını sorduğunu, sanık ..."ın "durum değerlendirmesi yapmak üzere sizleri çağırıyorum" şeklinde cevap verdiğini, kendisinin sanık ..."a "herşey açık ve net değerlendirilecek bir durum yok, bu daveti iyiniyetli bulmuyoruz" davete katılmayacağız şeklinde beyanda bulunduğu, dosyada kapsamından anlaşılmıştır.
    2- Sanık ..."ın eylemleri değerlendirildiğinde;
    Olay tarihi itibariyle Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı"nda sanığın Yarbay rütbesiyle Kurmay Başkanı olarak görev yaptığı, saat 22:00 sıralarında sanık ..."ın kurumsal mail hesabına gelen sözde sıkıyönetim direktifi konulu belge ve eklerinin çıktıları sanık ... tarafından alınarak sanık ..."a teslim edildiği, söz konusu sıkıyönetim direktifinin sanık ... tarafından incelendiği esnada sanık ..."ın da yanında bulunduğu ve söz konusu sıkıyönetim direktifi hakkında bilgi sahibi olduğu, saat 23:30 sıralarında sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın karargah binasının yan tarafında olan hareket merkezinde bulundukları esnasında sanık ..."ın Kurmay Başkanı olan sanık ..."a Vali Yardımcısı, İl Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı ve MİT Müdürünün kışlaya çağrılmalarını, İlçe Jandarma Komutanlarını da arayarak kaymakam, İlçe Belediye Başkanları, İlçe Emniyet Müdürlerinin kışlalara çağrılması hususunda emir verdiği, akabinde sanıkların harekat merkezinden çıktıkları, Kurmay Başkanı sanık ... ın sanıklar ... ve ..."ya kendisinin Vali Yardımcısı, MİT Müdürü ve İl Emniyet Müdürünü arayacağını, İlçe Jandarma Komutanlarını aralarında paylaşarak aramaları hususunda emir verdiği, sanık ..."ın saat 00:20 sıralarında Bitlis Vali Yardımcısı ..."u telefonla aradığı ve kışlaya davet ettiği, akabinde sanığın MİT Müdürü ve İl Emniyet Müdürünü kışlaya davet etmek amacıyla aradığı telefonlara ilgili şahısların çıkmadığı, ancak kışlaya davet edilme hususunun ilgili şahıslara iletilmek üzere telefona cevap veren şahıslara sanık ... tarafından söylendiği, sanık ..."a ait telefonun dijital materyal incelemesi sonucunda düzenlenen raporda FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının haberleşmek amacıyla kullandıkları bylock isimli gizli haberleşme programının kurulu halde bulunduğu, dosyada mevcut ilgili birimlerce hazırlanan rapor ve ilk derece mahkemesince dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmıştır.
    3- Sanık ..."ın eylemleri değerlendirildiğinde;
    Olay tarihi itibariyle Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı"nda sanığın Lojistik Şube Müdürlüğünden sorumlu Binbaşı olarak görev yaptığı, saat 22:15-22:30 sıralarında sanık ..."ın sanık ..."ı makam odasına çağırdığı, sanık ..."ın sanık ..."a tugayda kaç adet tank ve kobra aracı olduğunu sorduğu ve akabinde tanklardan bir tanesinin kışla emniyeti için battı çıktı bölgesine, diğerinin ise nizamiye bölgesine çıkması ve kobra araçlarının da kışla içerisinde rutin emniyet aldıkları bölgelere çıkmaları hususunda ..."a emir verdiği, akabinde saat 22:45 sıralarında sanık ..."ın Tank Bölük Tim Komutanı ..."ı arayarak sanık ..."ın tanklara ilişkin emrini ilettiği ve ..."a tankların mühimmat durumunu sorduğu, ..."ın tanklardan birinde mühimmat olduğunu diğerinin eğitim amaçlı kullanıldığı için mühimmat olmadığını söylediği, bunun üzerine sanık ..."ın ikinci tanka da mühimmat yüklenmesi emrini ..."a verdiği, sanığın Tugay Komutanı ... ve Kurmay Başkanı sanık ..."ın emirleri doğrultusunda Ahlat İlçe Jandarma Komutanı ..."ı telefonla arayarak Kaymakam, Belediye Başkanı ve İlçe Emniyet Müdürünü ilçe jandarma komutanlığına davet etmesini istediği dosyada mevcut ilk derece mahkemesince ve talimatla dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmıştır.
    4- Sanık ..."ın eylemleri değerlendirildiğinde;
    Olay tarihi itibariyle Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı"nda sanığın Yüzbaşı rütbesiyle Harekat ve Şube Müdürü olarak görev yaptığı, sanığın Tugay Komutanı ... ve Kurmay Başkanı sanık ..."ın emirleri doğrultusunda Adilcevaz Kaymakamı olarak görev yapan ..."i cep telefonu ile arayarak kendisini Tatvan Tugay Komutanlığı"ndan Yüzbaşı Halis olarak tanıtıp "İlçe Jandarma Komutanlığına davet edileceksiniz, davete icabet edin" şeklinde sözler söylediği, daha sonra Tatvan İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan tanık ..."i arayarak aynı emri yerine getirmesini istediği, Güroymak İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan tanık ..."ı aradığı, İlçe Emniyet Müdürü ve Kaymakamın ilçede olup olmadığı, kontrolleri altında bulunup bulunmadıklarını sorduğu, Bitlis Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı"na vekaleten bakan tanık ..."ı da arayarak Kaymakamları, Emniyet Müdürlerini, Şube Müdürlerini tugaya davet etmesini istediği, tanığın bu emri yerine getirmeyeceğini söylemesi üzerine sanık ..."nın "biz zaten aradık" şeklinde cevap verdiği, sanık ..."nın kullanımında bulunan 0507 576 77 92 numaralı GSM hattında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının haberleşmek amacıyla kullandıkları bylock programının tespit edildiği, dosyada mevcut ilgili birimlerce tutulan tutanaklar ve ilk derece mahkemesince ve talimatla dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmıştır.
    5- Sanık ..."ün eylemleri değerlendirildiğinde;
    Olay tarihi itibariyle Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı"nda sanığın Binbaşı rütbesiyle İstihkam Şube Müdürü olarak görev yaptığı, sanığın 15.07.2016 tarihinde Şentürk A Kışlası"nda nöbetçi amir olduğu, sanık ..."ın saat 22:00 sıralarında Tatvan 10. Tugay Komutanlığı"na geldiği, sanık ..."ın sanık ..."a "bir emir beklediğini, bu kapsamda emrin kimseye gösterilmeden kendisine ulaştırılması" emrini verdiği, akabinde sanık ..."ın söz konusu emri sanık ..."a ilettiği, sanık ..."ın da Şentürk A Kışlası"nda nöbetçi amir olan sanık ..."ü telefonla arayarak ""muhabere merkezine önemli bir emrin geleceğini, emrin kimse tarafından okunmadan zarflanarak Tugay Komutanı"na getirileceğini, Tugay Komutanı"nın emri olduğu" hususunun iletildiği, söz konusu sıkıyönetim direktifi konulu mesajın resmi olarak saat 22:30-23.00 arasında MEDAS sistemi üzerinden Şentürk A Kışlası"na geldiği ve mesaj içeriğinin çıktıları alınıp zarflandıktan sonra nöbetçi amir olan sanık ... tarafından saat 23:10 sıralarında Tugay Komutanı sanık ..."ın makam odasına getirildiği ve teslim edildiği, sanık ... tarafından getirilen mesaj içeriği ile sanık ..."ın kurumsal mail hesabına daha önceden gelen mesaj içeriğinin aynı olduğu, sanığın sözde sıkıyönetim direktifini okumadığını ifade ettiği, muhabere merkezinde görevli ve tanık sıfatıyla beyanları alınan diğer görevlilerin de sanığın bu savunmasını doğruladıkları, dosyada mevcut ilk derece mahkemesince ve talimatla dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmıştır.
    III- Bu kapsamda sanıklar ..., ..., ..., ..., ..."ün hukuki durumlarının değerlendirilmesinde;
    Dosya kapsamında, darbe girişiminden önceden haberdar olduğu anlaşılan, sıkıyönetim bildirgesinin gelmesini bekler durumda bulunan, bu kapsamda sıkıyönetim bildirgesi doğrultusunda emirler veren, çevre illerde bulunan komutanlarla görüşen, görevlendirmeler yapan sanık ... hakkında süreçteki eylem ve faaliyetleri itibariyle, eyleminin TCK"nın 37/1 maddesi maddesi kapsamında değerlendirilmesi;
    Sanıklar ..., ... ve ..."nın darbe girişimi icrasına başlanılmasından sonra katılma iradelerini açıkca ortaya koyarak, darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen eylem ve faaliyetleri itibariyle, eylemlerinin TCK"nın 39/2-c maddesi delaletiyle 39/1. maddesi kapsamında darbe girişimine yardım kapsamında değerlendirilmesi;
    Sanık ..."ün ise darbe girişimine iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak mahkumiyetini gerektirir delil bulunmadığı belirtilerek atılı suçtan beraati gerektiği yönünde değerlendirme yapılması suretiyle verilen hükümlerde bir isabetsizlik bulunmamakla;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden; kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanık ... yönünden; verilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı, katılan ... vekili, sanıklar ..., ... ile sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle mahkumiyet ve beraate dair hükümlerin ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 05.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi