Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/21383
Karar No: 2019/6736
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/21383 Esas 2019/6736 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/21383 E.  ,  2019/6736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde 15.06.2013 tarihinde formen olarak çalışmaya başladığını, ilk 15 günlük deneme süresinde 1.250,00 TL, sonraki dönemde ise aylık 3.000,00 TL ödeneceği konusunda davalı ile anlaştıklarını, ancak üç aylık çalışma süresinde ödenmesi gereken 9.000,00 TL ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından ödeme emrine haksız yere itiraz edildiğini, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/14269 esas sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlunun borca itirazının iptaline takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının işyerinde 19.06.2013 tarihinde asgari ücret ile çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 27.09.2013 tarihinde işyerinden hırsızlık yaptığı gerekçesiyle haklı olarak fesih edildiğini, davacının çalışmış olduğu dönemdeki bütün ücretleri kendisine ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı ve davalı arasında davacının aylık ücretinin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nda 32"nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Mahkemece, Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmından da faydalanılması ve emsal ücret araştırması sonucunda elde edilen verilerle birlikte, anılan Kurumun resmi internet sitesindeki bilgiler de dikkate alınarak emsal ücretin belirlenmesi mümkündür.
    Somut olayda, tarafların davacının ücret miktarına ilişkin beyanları arasında farklılık bulunmaktadır. Davacı işyerinde formen olarak çalıştığını iddia etmiş olup, davacının formen olarak çalıştığı davalı tanığının da kabulündedir. Davacı ve davacı tanıkları davacının aylık 3.000,00 TL ile çalıştığını iddia etmiş olup, davalı ve davalı tanığı ise davacının asgari ücret ile çalıştığını savunmaktadır. Ancak davacı tanıkları davacının eşi ve aile dostları olup, işyerinde çalışan olmadıklarından beyanlarına itibar edilmemiş olup bu husus yerinde ise de; davacının kalifiye eleman olması sebebiyle asgari ücretle çalıştığı iddiası da hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece tüm bu hususlar gözetilerek, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ait kurum dosyası içeriğinde gönderilen davacıya ait 02.07.2005 tarihli iş kazasına ilişkin müfettiş soruşturma raporu ve belgeler değerlendirilerek, davacı tarafından ilgili kaza soruşturmasında müfettişe aylık ücretinin 750,00 TL olduğu belirtilmiş olduğu gözetilerek, bu beyana göre davacının o tarihteki ücreti asgari ücrete oranlanarak iş sözlşemesinin sona erdiği tarihteki aylık ücreti brüt 2.095,18 TL olarak kabul edilmiştir. Ancak dosya kapsamındaki belgelere göre, 2005 yılında iş kazasının gerçekleştiği işyeri davalıya ait işyeri değildir ve ilgili ifade tutanağında yer alan beyan da yalnızca davacı iddiasıdır. Her ne kadar Mahkemece emsal ücret araştırması amacıyla ... Elektrik Teknisyenleri Odası ve ... Elektrik A.Ş."ye müzekkere yazılmış ise de, bu araştırma yeterli değildir. Bu nedenle davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından davacının iş yerindeki kıdemi, meslek unvanı, iş yerinde çalıştığı tarihler gibi bilgiler de bildirilerek emsal işçi ücretinin ne olabileceği araştırılmalı, dosya içeriğiyle birlikte değerlendirme yapılarak davacının aylık ücreti belirlenmeli ve belirlenen bu ücret üzerinden davacının hüküm altına alınan tazminat ve alacakları gerekirse yeniden hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi