11. Hukuk Dairesi 2019/104 E. , 2019/7061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 05.10.2018 tarih ve 2014/601-2018/495 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ayakkabı tabanı ürününe ilişkin 2000/8929 sayılı çoklu endüstriyel tasarım tescil belgesinin sahibi olduğunu, müvekkili adına tescilli tasarımların davalı şirket tarafından taklit edildiğinin, Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/1029 D.İş sayılı dosyası ile saptandığını ileri sürerek, davalının müvekkilinin ürünlerinin aynısını taklit olarak imal etmek ve piyasaya sunmak şeklindeki 554 sayılı KHK hükümlerine aykırı tecavüzünün, haksız rekabetinin tespitine, meni"ne ürünlerin üretiminin yasaklanmasına ve faaliyetlerin durdurulmasına, üretim araçlarına el konulmasına, müvekkili şirketin fiili zararına karşılık 5.000.- TL ve yoksun kalınan kazancına karşılık 5.000.- TL olmak üzere toplam 10.000.- TL maddi tazminatın, ürünün üretilmesi için tasarımın ekonomik bakımdan önemli bir katkısının bulunduğu dikkate alınarak tespit edilecek yoksun kılınan kazancın hesaplanmasında makul bir payın da eklenmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan faizi ile birlikte tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, tabanlar arasında benzerlik olmadığını, müvekkilinin TPMK nezdinde 2009/01279 sayı ile tasarım başvurusunda bulunduğunu, tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, 06.02.2010 tarihinde TPMK YİDK tarafından davacının davalı tarafın tasarım tescil başvurusuna yaptığı itiraz sonucu davalının tasarım tescil başvurusunun iptaline karar verildiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davalı adına yasal hüküm ve sonuçlarını doğuran geçerli bir tasarım tescili olmadığı, ancak davacının dayandığı tespit dosyasında alınan rapor davalıya usulüne aykırı tebliğ edildiğinden davacı lehine delil olarak itibar edilemeyeceği, tespit tarihinden dava tarihine kadar iki yıla yakın süre geçtiği, tespit raporuna dayanan davacının, davalı tarafın tecavüz iddiasını ispatlayamadığı, nitekim dosyadaki bilirkişi raporlarında da davacının tescilli tasarımına tecavüz olgusunun sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve davacı taraf adına tescilli tasarımda görünen ayakkabı tabanındaki görsellerin ayakkabının kaymasını önlemeye yaracak mahiyette işlevsel özellikte olması ve yine taban içindeki deliklerin ise ayakkabının hava almasını sağlamaya yönelik işlevsel unsur olması nedeniyle davalı ürünleri değerlendirilirken her iki unsurun da değerlendirmenin kapsamı dışında tutulacak olmalarına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.