19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/34587 Karar No: 2020/549 Karar Tarihi: 28.01.2020
4733 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34587 Esas 2020/549 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Gümrük kaçakçılığı suçuna karışan bir sanığın mahkumiyetine hükmetti. Ancak, sanığın daha önce benzer suçtan mahkum olduğu ortaya çıktı ve bu durumun da dikkate alınarak hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği belirtildi. Kararda ayrıca, gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği ve kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğurabileceği belirtildi. Kararda TCK'nin 43/1. maddesi, CMK'nin 232/6. maddesi, TCK'nin 52/2. maddesi ve 50/1. maddesi ele alındı.
19. Ceza Dairesi 2019/34587 E. , 2020/549 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu , kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla , gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında; 20.04.2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2018/1097 E. ve 2019/262 K. Sayılı mahkumiyet hükmüne ilişkin dosyanın istinafta (Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10.Ceza Dairesi 2019/4352 E. kayıtlı) olduğunun anlaşılması karşısında; Anılan dava ile işbu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında , değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; 1- Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin sevk maddesi olarak TCK"nin 52/2. maddesinin yerine aynı Kanunun 50/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması, 2- Suça konu gümrük kaçağı sigaraların müsaderesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlayacak şekilde tasfiyesine de karar verilmesi, 3- Atılı suçun niteliğine göre suçtan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilerek vekalet ücretine hükmedilirken katılanlara verilmesine karar verilmesi, 4-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMUK"nin 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.