11. Ceza Dairesi 2017/9929 E. , 2019/5501 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında faturalardaki mal ve hizmet alışının gerçek olduğunu ve ödemeleri resmi olarak banka aracılığıyla yaptığını belirterek suçlamayı kabul etmemesi; dosyada mevcut 09.12.2009 tarihli Vergi Tekniği Raporunda sanığın işyerinde yapılan yoklamalardaki bilgilerle KDV beyannamelerinde yer alan tutarlarda mal satmış olmasının ticari teamüllere uygun olmadığına yönelik tespit dışında sanığın düzenlediği faturaların gerçek alım-satım karşılığı olmadığına ilişkin yeterli somut deliller içermemesi; aynı raporda sanığın adına fatura düzenlediği mükelleflerin sahte fatura kullanmaktan dolayı incelenmesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece suça konu faturaları kullanan kişi/şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairesinden sorulmaması; Ba-Bs analizine göre sanıktan mal ve/veya hizmet aldığını beyan eden 16 mükellefe düzenlenen toplam fatura tutarının 7.546.109 TL olması ve dosya arasında bulunan sanığa ait banka hesap hareketlerini inceleyen bilirkişinin 26.11.2011 tarihli raporu ile 8 mükellefe 6.437.848 TL ödeme yapıldığına ilişkin kaydın olduğunu bildirmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu faturaları kullanan kişi/şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairesinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması; bu kişi/şirketler hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, gerekirse karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; suça konu faturaları kullanan kişi/şirket yetkilileri dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulmasından sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılında birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın gözaltında geçirdiği sürelerin 5237 sayılı TCK"nin 63. maddesi uyarınca cezasından mahsubuna karar verilmemesi,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 20.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.