Esas No: 2021/6447
Karar No: 2021/9532
Karar Tarihi: 14.09.2021
Danıştay 6. Daire 2021/6447 Esas 2021/9532 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/6447
Karar No : 2021/9532
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Madencilik Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem : Adıyaman İli, Çelikhan İlçesi, … Köyü, … ruhsat nolu sahada yapılması planlanan "Demir Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Kapasite Artışı" projesiyle ilgili olarak Pınarbaşı Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı görüşü ile Adıyaman Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı görüşü dikkate alınarak, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin sonlandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirilmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; uyuşmazlık konusu olayda; Adıyaman İli, Çelikhan İlçesi sınırları içerisinde bulunan sicil:… numaralı ruhsat sahasında yapılması planlanan IV. grup maden (demir) ocağı ve kırma-eleme tesisinin kapasite artışı projesine ilişkin olarak yetkili Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü (Su ve Toprak Yönetimi Daire Başkanlığı), Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Adıyaman Valiliği (İl Özel İdaresi, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Adıyaman Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından olumlu görüş verildiği, ÇED sürecinde işlemin gerekçeleri olan ve 29/05/2019 tarihinde yapılan 3. İDK toplantısından önce verilen Pınarbaşı Belediyesinin projenin uygun görülmemesine ilişkin … tarih ve … sayılı görüş yazısı ile Adıyaman Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün projenin patlatmalı olarak yapılmasının uygun görülmemesine ilişkin … tarih ve … sayılı görüş yazısına ilişkin olarak söz konusu kurumlardan projenin bahsedilen zararlarına ilişkin olarak inceleme ve araştırma yapılmadığı gibi, davalı idare tarafından da söz konusu görüş yazılarındaki iddia edilen olumsuzluklara yönelik olarak araştırma ve inceleme yapılmadığı, olumsuz görüş verilen hususlara ilişkin olarak yukarıda yer verilen yetkili kurumların olumlu görüşleri dikkate alınmadan Pınarbaşı Belediyesi ve Adıyaman Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün olumsuz görüş verdiğinden bahisle, ÇED sürecinin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Demir Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Kapasite Artışına ilişkin nihai Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporunda proje nedeniyle yaşanabilecek olumsuzların bertaraf edilmesine veya kabul edilebilir seviyeye indirilmesine yönelik tedbirlerin belirtildiği görülmektedir.
Bu durumda; yetkili kurumlar tarafından verilen olumlu görüşler bulunduğu da göz önüne alındığında, davalı idare tarafından, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 17. maddesinde de belirtildiği üzere dava konusu proje hakkında Pınarbaşı Belediyesi ve Adıyaman Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün olumsuz görüşlerinde ileri sürülen iddiaların gerçekliği araştırılmak ve bu konuda bir çalışma yapılması istenilmek ve sonucunda tespit edilen hususların ÇED raporunda olumsuzlukların bertarafına veya kabul edilebilir düzeye indirilebilmesine ilişkin tedbirlerin yeterli olup olmadığı, yeterli görülmediği takdirde projede düzeltme vb. alternatif çözüm yolları ile eksikliği giderilip giderilemeyeceği değerlendirmek suretiyle bir karar alınması ya da "ÇED Olumlu" veya "ÇED Olumsuz" şeklinde bir karar verilmesi gerekirken hakkında olumsuz görüş bulunduğundan bahisle, kapasite artışına ilişkin ÇED sürecinin sonlandırılmasına yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu Mahkeme kararında yer alan alternatif çözüm yolları ile eksikliğin giderilip giderilemeyeceği değerlendirilmek suretiyle bir karar alınması ya da ÇED Olumlu veya ÇED Olumsuz şeklinde bir karar verilmesi gerektiği yönündeki değerlendirme ile yerindelik denetiminin yapıldığı, diğer taraftan Mahkeme kararında dava konusu işlemin dayanağı görüşlerin gerçekliğinin davalı idarece araştırılması gerektiği belirtilmiş ise de, Mahkeme tarafından da uyuşmazlığın çözümü amacıyla keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, ayrıca Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı görüşünde ruhsat alanı dışında olmakla birlikte ruhsat alanına yakın 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli Zerban Höyüğünün bulunduğundan, höyüğe zarar verebilecek patlatma vb. uygulamaların yapılmaması gerektiğinin belirtildiği, Pınarbaşı Belediye Başkanlığının … tarih ve …sayılı görüşü ile yerleşim yerlerine içme ve kullanma suyu sağlayan kaynakların zarar göreceğinin ifade edildiği, aynı şekilde Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğünce içme ve kullanma suyu temin edilen kaynaklara ve havzaya olası olumsuz etkileri dikkate alındığında, halk sağlığının olumsuz etkileneceğinin öngörüldüğü, Adıyaman Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı görüşünde ise proje alanına çeşitli mesafelerdeki içme suyu kaynaklarına zarar verebileceği kanaatine varıldığının ve yöre halkının projeye karşı olduğunun belirtildiği, dolayısıyla proje ile ilgili olumsuz görüş ve itirazlar dikkate alınarak ÇED sürecinin sonlandırıldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra Üye …'in 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin (i) bendi uyarınca Dairemizce keşif ve bilirkişi incelemesinin yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yolundaki usule ilişkin azlık oyuna karşın, Mahkemece maddi olay açıklığa kavuşturulmadığından, bu aşamada temyiz isteminin esasının görüşülemeyeceği sonucuna varılarak, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Adıyaman İli, Çelikhan İlçesi, …Köyü, … ruhsat nolu sahada 10,165 hektarlık alana 40.000 ton/yıl kapasiteli “Demir Madeni Üretimi ve Kırma-Eleme Tesisi” projesiyle ilgili olarak … tarih ve … sayılı ÇED Gerekli Değildir kararı verildiği, bu karara istinaden sondaj çalışmaları yapılarak yatırıma başlanıldığı, ancak proje alanında kırma eleme tesisi kurulumunun yapılmadığı nihai ÇED raporunda belirtilmiştir.
Daha sonra söz konusu ruhsat sahasında, 400.000 ton/yıl kapasite ile açık işletme, 200.000 ton/yıl kapasite ile kapalı işletme yapılmasının planlanması üzerine, ÇED raporu hazırlanarak davalı idareye sunulmuştur. ÇED raporu ile ilgili 3. inceleme değerlendirme komisyonu (İDK) toplantısı neticesinde ÇED raporu nihai edilmekle birlikte, dinamitle patlatma sonucu maden sahası içinde bulunan Aktaş, İnönü, Kaya, Cami Kurudere ve Hacılar Mahallelerinin yerleşim alanlarının ve faaliyet alanına 200 m mesafede yer alan belediye ve çevre yerleşimlere içme ve sulama suyu sağlayan Zerban Pınarı ile Adıyaman İline içme ve kullanma suyu sağlayan Havşari Pınarının zarar göreceği, pasa ve bitkisel toprak alanı olarak belirlenen yerlerin dik eğimli yerler olduğu, depolanan pasanın yağmur ve kar suları ile sürükleneceği ve tehlike oluşturacağı, nakliyeden kaynaklı oluşacak tozun yakın civardaki yerleşim yerlerini etkileyeceği yönündeki Pınarbaşı Belediye Başkanlığının … tarih ve …sayılı görüşü ile talep edilen ÇED alanının 300 m kuzeyinde Zerban Kaynağının, yaklaşık 400 m kuzeydoğusunda Sıtma Kaynağının ve yaklaşık 1550 m güneyinde Adıyaman İlinin içme suyu kaynağı olan Havşari Kaynağının olduğu, projenin patlatmalı olması nedeniyle bu kaynakların zarar göreceği ve yöre halkının karşı olması nedeniyle projenin patlatmalı olarak yapılmasının uygun olmadığı yönündeki Adıyaman Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı görüşü dikkate alınarak, davalı idare tarafından ÇED Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. fıkrası uyarınca … tarih ve … sayılı işlemle ÇED sürecinin sonlandırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 10. maddesinde; "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez..." hükmüne yer verilmiştir.
25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 4. maddesinde; ''Çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin 6. maddesinde ise; "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (2) Kamu kurum/kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler. (3) (Değişik:RG-26/5/2017-30077) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmez. (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır." kuralına, 7. maddesinde; "(1) Bu Yönetmeliğin; a) Ek-1 listesinde yer alan projelere, b) "ÇED Gereklidir" kararı verilen projelere, c) Kapsam dışı değerlendirilen projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesinin planlanması halinde, mevcut proje kapasitesi ve kapasite artışları toplamı ile birlikte projenin yeni kapasitesi ek-1 listesinde belirtilen eşik değer veya üzerinde olan projelere, ÇED Raporu hazırlanması zorunludur." kuralına yer verilmiştir. Aynı Yönetmeliğin Ek-III bölümünde; Çevresel Etki Değerlendirmesi Genel Formatının ihtiva etmesi gereken hususlar düzenlenmiş, Bölüm I: Projenin tanımı ve özellikleri; a) Proje konusu yatırımın tanımı, özellikleri, ömrü, hizmet maksatları, önem ve gerekliliği, b) Projenin yer ve teknoloji alternatifleri, proje için seçilen yerin koordinatları Bölüm II: Proje Yeri ve Etki Alanının Mevcut Çevresel Özellikleri; Proje alanının ve önerilen proje nedeniyle etkilenmesi muhtemel olan çevrenin; nüfus, fauna, flora, jeolojik ve hidrojeolojik özellikler, doğal afet durumu, toprak, su, hava, atmosferik koşullar, iklimsel faktörler, mülkiyet durumu, kültür varlığı ve sit özellikleri, peyzaj özellikleri, arazi kullanım durumu, hassasiyet derecesi (Ek-5’deki Duyarlı Yöreler Listesi de dikkate alınarak) benzeri özellikleri Bölüm III: Projenin İnşaat ve İşletme Aşamasında Çevresel Etkileri ve Alınacak Önlemler, Projenin; a) Çevreyi etkileyebilecek olası sorunların belirlenmesi, kirleticilerin miktarı, alıcı ortamla etkileşimi, kümülatif etkilerin belirlenmesi, b) Sera gazı emisyon miktarının belirlenmesi ve emisyonların azaltılması için alınacak önlemler, c) Projenin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin azaltılması için alınacak önlemler, ç) İzleme Planı (inşaat dönemi), Bölüm IV: Halkın Katılımı; a) Projeden etkilenmesi muhtemel ilgili halkın belirlenmesi ve halkın görüşlerinin çevresel etki değerlendirmesi çalışmasına yansıtılması için önerilen yöntemler, b) Görüşlerine başvurulması öngörülen diğer taraflar, Notlar ve Kaynaklar; Ekler: Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası hazırlanmasında kullanılan bilgi ve belgeler ile raporda kullanılan tekniklerden rapor metninde sunulamayan belgeler, Proje için seçilen yerin koordinatları, Proje için belirlenen yer ve alternatiflerinin varsa; çevre düzeni, nazım, uygulama imar planı, vaziyet planı veya plan değişikliği teklifleri, Proje ile ilgili olarak daha önceden ilgili kurumlardan alınmış belgeler şeklinde düzenlemeler yer almıştır.
Diğer taraftan, 21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maden Yönetmeliğinin "İçme ve kullanma suyu havzalarında madencilik faaliyetleri" başlıklı 120. maddesinde; "(1) Kazanılmış haklar korunmak kaydıyla içme ve kullanma suyu rezervuarının maksimum su seviyesinden itibaren 1000-2000 metre mesafe genişliğindeki şeritte galeri usulü patlatma yapılmaması, alıcı ortama arıtma yapılmadan doğrudan su deşarj edilmemesi şartıyla çevre ve insan sağlığına zarar vermeyeceği bilimsel ve teknik olarak belirlenen maden arama ve işletme faaliyetleri ile altyapı tesislerine izin verilir. (2) İçme ve kullanma suyu rezervuarının maksimum su seviyesinden itibaren 2000 metreden sonraki koruma alanı içinde ÇED raporuna göre yapılması uygun bulunan maden istihracı ve her türlü tesis yapılabilir. (3) İçme ve kullanma suyu koruma havzalarında yapılan madencilik faaliyetlerinde, bu Yönetmelikte belirtilen yükümlülüklere uyulmaması ve gerekli iznin alınmaması halinde, gerekli tedbir ve izin alınıncaya kadar sahadaki üretim faaliyetleri durdurulur." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca; çevresel etki değerlendirmesi ile, gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlendiği, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin irdelendiği, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin değerlendirildiği, ayrıca projelerin uygulanmasının izlendiği ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaların belirlendiği bir süreç öngörülmüş olup, Yönetmelik kapsamında yer alan bir faaliyet nedeniyle hazırlanacak ÇED raporunda özel format uyarınca, projenin gerçekleştirileceği yer ile alternatif alanlar belirlenerek projenin hizmet amacı, önem ve gerekliliği kapsamında yerin ve etki alanının çevresel özellikleri, çevresel etkiler ve alınacak önlemlerin tartışılması, faaliyet yerinin belirlenmesinde ise, faaliyetin büyüklüğü, amacı, ulaşım, iklim, toprağın ve çevrenin özellikleri, olası etkiler ve etkilerin azami giderilme olanakları gibi unsurların etkili olması, bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir çevre dengesinin sağlanması yolunda belirtilen nitelikteki bir faaliyete en uygun yerin seçilmesi esastır.
Bu amaçla ÇED raporu, yukarıda belirtilen Yönetmeliğin Ek III. maddesindeki unsurlar yönünden değerlendirilirken, mevzuat bakımından projenin yapılması uygun bulunmadığı takdirde, Bakanlığın ÇED Olumlu veya ÇED Olumsuz kararı verme zorunluluğu bulunmayıp, aşamasına bakılmaksızın ÇED sürecini sonlandırma yetkisi bulunmaktadır. Bununla birlikte, ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, projenin yapılmasının mevzuat bakımından uygun bulunmama durumunun somut ve açık bir şekilde açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda, her ne kadar İdare Mahkemesince; dava konusu proje hakkında Pınarbaşı Belediyesi ve Adıyaman Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün olumsuz görüşlerinde ileri sürülen iddiaların gerçekliği araştırılmak ve bu konuda bir çalışma yapılması istenilmek ve sonucunda tespit edilen hususların ÇED raporunda olumsuzlukların bertarafına veya kabul edilebilir düzeye indirilebilmesine ilişkin tedbirlerin yeterli olup olmadığı, yeterli görülmediği takdirde projede düzeltme vb. alternatif çözüm yolları ile eksikliği giderilip giderilemeyeceği değerlendirmek suretiyle bir karar alınması ya da "ÇED Olumlu" veya "ÇED Olumsuz" şeklinde bir karar verilmesi gerekirken hakkında olumsuz görüş bulunduğundan bahisle, kapasite artışına ilişkin ÇED sürecinin sonlandırılmasına yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, dava konusu işlemin dayanağı kurum görüşlerinde, özellikle söz konusu projenin yapılmasıyla su kaynaklarının zarar göreceği vurgulandığından, gerek yukarıda yer verilen Maden Yönetmeliğinin içme ve kullanma suyu havzalarında madencilik faaliyetlerine ilişkin düzenlemesi kapsamında söz konusu su kaynaklarının proje alanına mesafesi ve etkilenme durumu ile madenin çıkarılma yöntemi bakımından, gerekse projenin diğer çevresel etkileri bakımından ilgili mevzuat kapsamında dava konusu projenin bu alanda yapılmasının uygun olup olmadığının somut ve açık bir biçimde açıklığa kavuşturulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, ÇED sürecinin mevzuata uygun işletilip işletilmediği, yürütülmesi istenilen faaliyetin, alanın niteliği, tarım alanları, su kaynakları, duyarlı yörelere etkisi, nihai ÇED raporunun yeterliliği ve raporda yer alan belirlemelerin çevreye ve ekolojik dengeye etkisinin tespiti amacıyla aralarında başta çevre mühendisi, maden mühendisi, hidrojeoloji mühendisi ve harita mühendisi olmak üzere, tarafların iddiaları, projenin niteliği ve uygulanacağı yerin özellikleri ile ÇED raporunu hazırlayan uzmanlar dikkate alınarak, gerekirse başka dallarda da uzmanlar seçilerek oluşturulacak bir bilirkişi heyetiyle, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve projenin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi suretiyle, düzenlenecek rapor dikkate alınarak, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 14/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.