Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/23905 Esas 2017/19201 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23905
Karar No: 2017/19201
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/23905 Esas 2017/19201 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2016/23905 E.  ,  2017/19201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R –

    Dava 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    ... Mahallesi ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
    Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki;
    Dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak incelenen taşınmaz ... Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 09.04.2014 tarih ve 801 sayılı ile 27.04.2016 gün ve 1934 sayılı yazılarına göre imar parselleri oldukları halde, bilirkişi kurulunca somut emsal taşınmaz kadastro kabul edilmek suretiyle m2 birim bedeli belirlendiği gibi, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın 66,00 TL, emsal taşınmazın ise bilirkişi kurulunca yapılan araştırmada 180,00 TL kabul edilmesine göre, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz arasında yaklaşık 3 kat fark olmasına rağmen, bilirkişi kurulunca 9 kat fark olduğunun kabul edilmesi nedeniyle, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu inandırıcı ve hükme esas olacak nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettrilip dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.