5. Ceza Dairesi 2015/4264 E. , 2018/3771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit (... hakkında), tefecilik (diğer sanıklar hakkında)
HÜKÜM : Tüm sanıklar hakkında tefecilik suçundan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü;
Sanık ... hakkında tehdit suçundan hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1- Sanık ... hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesindeki "hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12/03/1990 gün ve 1990/8-3-70, 09/10/2007 gün ve 2007/11-44-200 sayılı kararlarında vurgulandığı gibi, bir olayın açıklanması sırasında başka bir hadiseden söz edilmesi o hadise hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği ve dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, buna karşın somut olayda; sanık hakkında müşteki ...’in yanına giderek babasına ait alacağı istediği, müştekinin borcu kabul etmemesi üzerine “biz parayı almasını biliriz” diyerek müştekiyi tehdit ettiği iddiasıyla kamu davası açıldığı, tefecilik eylemi ile ilgili olarak açılmış bir dava bulunmadığı ve bu hususta ek iddianame ile dava açtırılmadığı gözetilmeden yargılamaya devamla hüküm kurularak 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Müştekiler ve mağdurların sanıklardan faiz karşılığı borç para aldıklarına dair soruşturma aşamasında alınan beyanlarına, bunu doğrulayan tanık anlatımlarına, 22/04/2011 tarihli kolluk araştırma tutanağına, dosya kapsamına göre ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında belirtilen miktardaki paraların karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine uygun düşmemesi, bunu haklı gösterecek makul, inandırıcı bir delilin de bulunmaması karşısında, sanıkların kazanç elde etmek amacıyla farklı zamanlarda değişik kişilere ödünç para vermek suretiyle atılı tefecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu, sanıklardan ..., ... ve ...’in birden fazla kişiye faiz karşılığı borç para verdikleri nazara alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden mahkumiyetleri yerine, sonradan dönüldüğü anlaşılan beyanlara ve oluşa uygun düşmeyen savunmaya itibar edilerek, yanılgılı değerlendirme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
3- Sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan ...’in savcılık aşamasındaki ifadesinde sanıklardan faizle 5.000 TL borç aldığını, alınan bu borcu ödeyemeyince sanık ... tarafından eşinin adına kayıtlı gayrimenkule ipotek konulduğunu belirttiği, sanık ...’in savunmasında ise katılan ile sanık ... vasıtasıyla tanıştığını, katılanın Feyzullah’tan borç istemesi üzerine katılana 50 adet altın verebileceğini söylediğini belirttiği gözetilerek vefat eden katılanın, eşi ...’in tanık sıfatıyla dinlenerek olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün sorulması ile sanıklarla katılan arasındaki borçlanmanın türü, miktarı, tarihi ve hangi sanıktan ne miktarda faizle borç para aldığının açıklattırılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tüm sanıklar yönünden BOZULMASINA, 21/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.