13. Hukuk Dairesi 2018/3505 E. , 2018/7888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu
K A R A R
... Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu"nun 04.06.2018 tarih 2018/10 sayılı kararı ile; aynı konuda ... Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi"nin 23.02.2017 tarih 2017/30-240, 15.05.2017 tarih 2017/84-772, 12.06.2017 tarih 2017/1043-945,25.10.2017 tarih 2017/1135-1554 ve 02.11.2017 tarih 2017/1286-1697 sayılı kararları arasında görüş farklılıkları nedeniyle uyuşmazlık bulunduğu bildirilip, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun"un "Başkanlar Kurulunun Görevleri" başlıklı 35/1-3 maddesi kapsamında uyuşmazlıkların giderilmesi talep edilmiştir.
... ismiyle ... Yapı İnş. San. Ve Tic. Aş. tarafından imal edilen konutların satışlarına ilişkin sözleşmenin 8.5. maddesinde " projenin icrasındaki iklimsel, teknik ve hukuki gerekçelerle satıcı teslim tarihini her halde ve kendiliğinden 180 gün süreyle erteleyebilir. Bu durum, teslim tarihinden 30 gün önce alıcıya yazılı olarak bildirilir. Söz konusu 180 günde de bağımsız bölümün alıcıya teslim edilmemesi halinde, devam eden aylarda cezai şart olarak aylık rayiç kira bedeli alıcıya ödenir." düzenlemesine yer verildiği, ... BAM ilgili dairesinin anılan ilamlarının bazılarında, sözü edilen düzenlemenin haksız şart olarak kabul edildiği ve hak sahipleri tarafından açılan kira tazminatı alacaklarının 180 günlük süre dikkate alınmaksızın; bazılarında ise haksız şart kabul edilmeyip sözleşmedeki 180 günlük süreler dikkate alınarak kararlar verildiği görülmekle; daire içerisinde çıkan ve kesin nitelikte olduğu anlaşılan bu kararlara ilişkin uyuşmazlıkların 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun"un 35/2 maddesine göre giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bilindiği üzere; her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK 125. (eski BK 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Bölge Adliye Mahkemesi Daire içi ihtilafa konu olayda, hak sahipleri sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradıkları zararların tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK.125. (eski BK 106 vd.) maddelerine göre hak sahiplerinin zararını talep etme hakkı bulunmaktadır. Haksız şart müessesesi 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun 5.maddesinde düzenlenmiş olup anılan kanun maddesinde haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır. Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir, denilmiştir. Diğer taraftan, hukuk sistemimizde akit serbestisi prensibi kabul edilmiştir. Taraflar kanuna, ahlak ve adaba, kamu intizamına, şahsiyet haklarına aykırı olmamak şartıyla aralarında her konuda serbestçe sözleşme yapabilirler. (TBK-26-27 md.)
İhtilaf konusu olayda da hak sahipleri sözleşmeyi serbest iradeleri ile imzalamışlardır. Mevcut projenin büyüklüğüde dikkate alındığında sözleşmeye konulan maddenin haksız şart olduğunun kabulünde uygunluk bulunmamıştır. Hal böyle olunca, taraflar arasındaki sözleşme ve anılan madde hükmü geçerli ve bağlayıcı olup, haksız şart niteliğinde olmadığı anlaşılmakla, sözleşmenin bağlayıcı bu hükmü de gözetilerek karar verilmesi gerekeceği hususuna göre; ... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesinin anılan kararlarındaki uyuşmazlıkların bu çerçevede giderilmesi gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, uyuşmazlık konusu sözleşmenin ilgili maddesindeki düzenlemenin haksız şart olmadığınının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesinin anılan kararlarındaki uyuşmazlıkların bu şekilde giderilmesine, oybirliği ile kesin olarak 12/07/2018 gününde karar verildi.