14. Hukuk Dairesi 2016/4803 E. , 2019/1871 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.07.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 8 parsel sayılı taşınmazda 57/311 oranında payın maliki olduğunu, 05.09.2012 tarihinde kendisine herhangi bir resmi bildirim yapılmadan aynı taşınmaza ait 81/311 payın davalıya satıldığını, satış bedelini davalıya ödemeye hazır olduğunu belirterek taşınmazda davalı adına kayıtlı olan hissenin iptali ile adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Davalı, kendisinin önceden ... Toptan Ltd. Şti."nin ortaklarından olduğunu, şirket ortaklığından ayrılması sebebiyle kendisine bedel olarak dava konusu taşınmaza ait hissenin devredildiğini ancak tapu kaydında devri satış olarak gösterdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile "... İli, Merkez, Kurtuluş 2. Kısım Mahallesi, 1347 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına tapuya kayıtlı olan 83/311 oranındaki hissenin tapu kaydının iptali ile bu hissenin davacı Osman oğlu 1959 doğumlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla resmi satış senedinde satış bedelinin yüksek gösterildiğini ileri sürebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir.
Somut olaya gelince; davalının yargılamaya ilişkin 23.01.2014 tarihli celsedeki beyanında, davaya konu 8 parsel sayılı taşınmazdaki 83/311 hissenin şirket ortaklığından ayrılması karşılığında kendisine bedelsiz devredildiğini belirtmişse de dosya içerisinde bulunan 05.09.2012 tarihli resmi senette adı geçen hisseye ilişkin devrin 50.000,00TL karşılığında gerçekleştiği, resmi senedin aksini davalının ispat etmesi gerektiği ve davalının yargılamada senedin aksini ispatlayamadığı gözetildiğinde mahkemece, resmi senetteki 50.000,00TL ile tapu, harç ve masrafların toplamı depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; davalının muvazaa iddiası kabul edilerek taşınmazın, 25.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen dava tarihindeki değeri üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.