Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/5691 Esas 2020/2080 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5691
Karar No: 2020/2080
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/5691 Esas 2020/2080 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Tapu iptali ve tescil davasında, davalılara ait 108 ada 25 ve 26 nolu parsellere ilişkin sorunlar yaşanmaktadır. Davacı, kendisine ait 108 ada 24 parsel sayılı taşınmazın, aralarında yapılan paylaşım sonrası eksik olarak tespit edildiğini ve istediği tescil yapılması gerektiğini iddia etmektedir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve çekişmeli bölüm davacı adına tapuya kaydedilmiştir. Ancak, yapılan yargılama sonucunda hükümde bazı hatalar tespit edilmiş ve karar bozulmuştur. Temyiz eden davalılar ile tapu maliki olmayan davalıların durumu netleştirilerek, hüküm sonucu kısmında isteklerin sıra numarası altında gösterilmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Hüküm uyarınca, HMK’nın 294/3. maddesi gereğince hükmün \"hüküm sonucu\"nun tutanağa yazılarak okunması şarttır. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise HMK’nın 294/3, 297/2 ve 6100 sayılı HMK'dır.
16. Hukuk Dairesi         2019/5691 E.  ,  2020/2080 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, davalılara ait 108 ada 25 ve 26 nolu parsellere ilişkin kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgelerinin ve en son çap kayıtlarının getirilerek mahallinde dava konusu taşınmazı iyi bilen yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının yöntemine uygun biçimde çağrılarak konu hakkında kapsamlı bilgilerinin alınması, özellikle 1960"lı yıllardaki paylaşım durumuna göre ortak sınırın belirlenmeye çalışılması; belirlenmediği takdirde ana taşınmazdaki pay oranları dikkate alınarak orantı sistemi ile bu durumun giderilmesi, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir ve infazı kabil bir rapor hazırlamasının istenilmesi ve netice hakkında karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 12.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen çekişmeli bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, kendisine ait olan 108 ada 24 parsel sayılı taşınmaz ile davalılara ait çekişmeli 108 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların evvelinde bir bütün olduğunu, aralarında yaptıkları paylaşım neticesine göre kendisine ait 24 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 3.256,00 metrekare olması gerekirken eksik olarak 1.756,00 metrekare yüzölçümü ile tespit ve tescil edildiği yapıldığı iddiasına dayanarak 108 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar hakkında yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 25 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, peşin alınan harcın mahsubu ile kalan harcın davalılardan müştereken alınmasına karar verilmiştir.
    HMK’nın 294/3. maddesi uyarınca hükmün tefhimi, "hüküm sonucu"nun tutanağa yazılarak okunması suretiyle olur. Ayrıca mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı gerek 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde, gerekse mülga 1086 sayılı HUMK"nın 388. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut olayda; 26 sayılı parselin kayıt maliki Gülsüm Birkan da davalı gösterilerek dava açılmış olduğu halde fen bilirkişinin raporuna göre sadece davalı ..."a ait 25 sayılı parsel içinde kaldığı anlaşılan (C) bölümü yönünden davacı lehine tescil hükmü kurulmuş ise de hükümde bu bölümün 25 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı zikredilmediği gibi, bu bölümün tapu kaydı iptal edilmeyerek infazı olanaksız biçimde tescil kararı verilmesi, ayrıca 25 sayılı parselin tapu maliki olmayan temyiz eden davalı ... Birkan yönünden esasa ilişkin bir hüküm verilmeden yargılama giderlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.