Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/25138
Karar No: 2014/7555
Karar Tarihi: 03.04.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/25138 Esas 2014/7555 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/25138 E.  ,  2014/7555 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya 4. İş Mahkemesi
    Tarihi : 24.10.2013
    No : 2009/496-2013/520

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi T. Ö. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İstem, 20.09.1998 – 28.02.2005 tarihleri arasında davalı işverene ait halk otobüslerinde hizmet akdine tabi şoför olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespitine ilişkin olup uyuşmazlık konusu dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında işyeri tescili bulunmayan işverenin trafik sicilinde adına kayıtlı araçlarla halk otobüsü işletmeciliği faaliyetini yürüttüğü, davacı hakkında bazı trafik para cezası tutanaklarının düzenlendiği belirgindir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. Diğer taraftan 4857 sayılı İş Kanununun 13. maddesinde, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşmenin kısmî süreli iş sözleşmesi olduğu belirtilmiş, 63. maddesinde, genel bakımdan çalışma süresinin haftada en çok 45 saat olduğu, aksi kararlaştırılmamışsa bu sürenin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı açıklanmıştır. Bu tür hizmet tespiti davalarında tam gün üzerinden veya kısmi zamanlı olarak çalışma olgusunun ortaya konulması önem arz etmekte olup çalışmanın kısmi zamanlı olduğu anlaşıldığı takdirde günde kaç saat hizmet verildiği ve giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli, sonrasında değinilen 63. madde kapsamında 7,5 saatlik çalışmanın 1 iş gününe karşılık geldiğinden yola çıkılarak hüküm altına alınması gereken aylık çalışma süresi belirlenmelidir.
    İnceleme konusu davada yapılan yargılamada 01.08.2001 – 28.02.2005 dönemine yönelik hizmet süreleri hüküm altına alınmış ise de mahkemece dinlenilen 3 tanığın beyanları oldukça yetersiz ve hüküm vermeye elverişsizdir. Bu bakımdan, özellikle davalı ile tanıkların, davacının sürekli çalışmasının bulunmadığı, başkalarına ait araçlarda da şoförlük yaptığı yönündeki cevap ve anlatımları dikkate alınmak suretiyle, kendisine husumet yöneltilen davalının işverenliği altındaki çalışma olgusunu aydınlatmaya yönelik olarak, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalıştırdığı kişiler yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, ayrıca hizmetin geçtiği ileri sürülen hatta/bölgedeki araç sahipleri ve şoförler saptanarak dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, trafik para cezası tutanakları dikkate alınmalı, hizmet süresinin başlangıcı ve sonu netlikle ortaya konulmalı, anılan tarihler arasında her yıl çalışılan süre belirlenmeli, çalışmanın kesintili geçip geçmediği açıklığa kavuşturularak gerektiğinde hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı, tüm kanıtlar değerlendirilmeli, kısmi süreli çalışma söz konusu ise öngörülen yöntemle dönüştürme işlemi yapılmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı A.. Y..’a geri verilmesine, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi