11. Ceza Dairesi 2019/6313 E. , 2021/3635 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, 24.02.2007 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01.06.2009 tarihine kadar bazı kesintilerle dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01.06.2009 tarihinden, deneme süresi içinde ikinci suçun işlendiği 22.08.2011 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1- Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.02.2015 tarihli ve 2013/97 Esas, 2015/63 Karar sayılı ilamının 5237 sayılı TCK"nin 155/2. maddesinde düzenlenen "güveni kötüye kullanma" suçuna ilişkin olduğu, denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan söz konusu suçun, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK"nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, söz konusu ilama ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, uzlaşmanın sağlanması halinde sanığın güncel adli sicil kaydında ihbara konu olabilecek başkaca kasıtlı suçlardan mahkumiyet ilamlarının bulunup bulunmadığı da araştırılmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.11.2014 tarihli 2013/830 Esas ve 2014/502 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; CMK"nin 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına dair kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, CMK"nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiğinden; somut olayda sanığın sabit kabul edilen fiilinin ne olduğu belirtilip buna dayanak olan deliller gösterilip tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
3- Kasıtlı suç işlediği için hakkında daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, duruşmalara gelmeyen sanık hakkındaki hüküm açıklanmış ise de; “Deneme süresi içinde kasıtlı suç işlenmesi nedeniyle dosyanın yeniden ele alınarak duruşma açıldığı; duruşmaya gelerek bu konuda savunma yapmadığı takdirde açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saatinin sanığa usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden hüküm açıklanarak sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.