21. Hukuk Dairesi 2019/4782 E. , 2020/2030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalı iş verene ait iş yerinde 19/03/2012-01/10/2012 tarihleri arasında geçen çalışmalarının t espitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün fer"i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 19/03/2012-01/10/2012 tarihleri arasında aylık net 1.200 TL ücretle davalı işverene ait iş yerinde kamyon şoförü olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Dairemizin bozma ilamına uyan Mahkemece, davanın kabulüne, davacının davalı işyerinde 19/03/2012-01/10/2012 tarihleri arasında 194 günlük hizmetinin olduğu ve 1200,00 TL net maaşla çalıştığının tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalıya ait işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, ticaret sicil kaydına göre davalı işyerinin 24/12/1997 tarihinde tescil edildiği, davalı işyerine ilişki işyeri kaydına rastlanılmadığı, dönem bodroları tespit edilmediği, davacının davalıya ait aracı kullanırken almış olduğu 25/09/2012 tarihli trafik cezasını bulunduğu, tanık dinlendiği, davacının çalıştığı iddia ettiği ... plakalı kamyonun 04/05/2012 tarihinde davalı işyeri adına tescil edildiği, buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda, davacının çalıştığı iddia ettiği ... plakalı kamyonun 04/05/2012 tarihinde davalı işyeri adına tescil edildiği değerlendirilmeden, Kurumda bulunan işyeri dosyası ve bodrolar getirtilmeden, davacı tanıklarının beyanlarına itibarla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; davacının nerelerden yük alıp, nerelere boşalttığını açıklattırarak, buna ilişkin bilgi ve belgelerin istemek, yük alıp boşaltığı yerlere ilişkin tarafsız tanıklar saptanarak bilgilerine başvurmak, davacının hangi tarihten beri uygun sürücü belgesi sahibi olduğunu kolluktan sormak, davalı işyerine ilişkin yeniden araştırma yaparak, davalı işyerine ait sicil numarası tespit edilerek, dava konusu edilen döneme ait dönem bordrolarını getirtip, dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, feri müdahil kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.