12. Ceza Dairesi 2019/13297 E. , 2020/547 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının 21/02/2019 tarihli ve 2019/2570 soruşturma 2019/3611 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Manisa 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05/03/2019 tarihli ve 2019/705 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki ...’nın şikâyet dilekçesi üzerine herhangi bir soruşturma yapılmadan, iddiaların soyut nitelikte kaldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müştekinin, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde 28/11/2018 tarihinde kendisine uygulanan tedavi sonrası yaşadığı semptomları somut bir şekilde belirttiği, müştekiden tedavisinden sorumlu olan doktorlar veya hastane görevlilerin isim ve kimliklerinin ayrıntılı şekilde belirtmesinin beklenemeyeceği, Cumhuriyet savcılığınca, anılan Hastanede müştekinin belirttiği tarihte gerçekleştirilen tedavinin araştırılıp, tedaviyi gerçekleştiren doktorlar ve hastane görevlilerinin tespit edilmesi ve gerektiğinde ifadelerine başvurulması, ayrıca tedavi ile yaşanan semptomlar arasında herhangi bir bağ bulunup bulunmadığı, Adli Tıp kurumundan alınacak bilirkişi raporu ile vuzuha kavuşturulduktan sonra sonucuna göre 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca soruşturma iznine tevessül edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/10/2019 gün ve 94660652-105-45-5819-2019-Kyb sayılı yazılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.10.2019 gün ve 2019/102474 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosya kapsamına göre müşteki ...’nın 28.11.2018 tarihinde Manisa Ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gittiği ve tedavi amaçlı 1 ay yattığı, kendisine tevadi amaçlı şok yönteminin uygulandığı, karnına ve göğsüne çipli kağıtlar yapıştırıldığı ilaç verilip uyutulduğu ve elektrikli odaya götürüldüğü bu tedavi sonrası hafızasında kayıplar yaşadığı, dilinde kesilme olduğu iddialarına dayalı olarak başlatılan soruşturma kapsamında, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “müştekinin dilekçesindeki iddialar yönünden herhangi bir görevli hakkında soruşturma açılması için yasal ve yeterli delil bulunmadığından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” dair karar verdiği, müştekinin 04.03.2019 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair verilen karara itiraz ettiği, Manisa 1. Sulh Ceza Hakimliği 05.03.2019 tarihli 2019/705 d. iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği olayda; Cumhuriyet savcılığınca, anılan hastanede müştekinin belirttiği tarihte gerçekleştirilen tedavinin araştırılıp, tedaviyi gerçekleştiren doktorlar ve hastane görevlilerinin tespit edilmesi ve gerektiğinde ifadelerine başvurulması, ayrıca tedavi ile yaşanan semptomlar arasında herhangi bir bağ bulunup bulunmadığı, Adli Tıp kurumundan alınacak bilirkişi raporu ile tespit edilip ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmaya dayalı olarak Manisa Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/02/2019 tarihli ve 2019/2570 soruşturma 2019/3611 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği anlaşıldığından, anılan karara karşı yapılan itirazın belirtilen şekilde inceleme yapılmasından sonra sonuçlandırılması yerine reddine ilişkin Manisa 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05.03.2019 tarihli ve 2019/705 değişik iş sayılı kararında isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Manisa 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05.03.2019 tarihli ve 2019/705 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.