Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/19284
Karar No: 2021/15367
Karar Tarihi: 23.11.2021

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/19284 Esas 2021/15367 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/19284 E.  ,  2021/15367 K.

    "İçtihat Metni"



    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na muhalefet etmekten kabahatli ... hakkında Eskişehir Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün 31/05/2020 tarihli ve ... sıra numaralı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 288,00 Türk lirası; 10/06/2020 tarihli ve MA 56265307 sıra numaralı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 132,00 Türk lirası; 10/06/2020 tarihli ve MA 56276602 sıra numaralı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 288,00 Türk lirası idari para cezası karar tutanaklarına karşı Eskişehir Cumhuriyet savcısı ..."ın, kabahat tarihlerinde aracı fiilen kendisinin kullandığından bahisle yapmış olduğu başvurunun kabulü ile anılan idari para cezalarının iptaline dair ESKİŞEHİR 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/07/2020 tarihli ve 2020/2333 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 16.02.2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.03.2021 tarihli ve KYB. 2021-28611 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliğince tescil plakasına idari para cezaları düzenlenen kabahatli ..."a ait 06 ERE 76 plaka sayılı aracın olay tarihlerinde Eskişehir Cumhuriyet savcısı olarak görev yapmakta olan ... tarafından kullanıldığından bahisle başvurunun kabulüne karar verilmiş ise de,
    1- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/3. maddesinde "Başvuru, bizzat kanunî temsilci veya avukat tarafından sulh ceza mahkemesine verilecek bir dilekçe ile yapılır. Başvuru dilekçesi, iki nüsha olarak verilir." şeklinde yer alan düzenleme karşısında, 2918 sayılı Kanun"a aykırı davranmak eyleminden dolayı ... hakkında anılan idarî yaptırım karar tutanaklarının düzenlenmesi ve Eskişehir Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan muterizin taraf sıfatı bulunmadığı gözetilerek başvurunun usulden reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
    2- Kabule göre de;
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 18/09/2017 tarihli ve 2016/15714 esas, 2017/6945 karar sayılı ilâmında yer alan, "Hakim ve savcılar da diğer bireyler gibi suç veya kabahat işleyebilirler. Keza hakim ve savcıların, tüm bireyler gibi işleyebileceği suç veya kabahatler dolayısıyla kanun ve hukuk gereği cezalandırılmaları, hukuk devleti olmanın bir gereğidir.
    Ancak, hakim ve savcıların, diğer kamu görevlileri ve bazı meslek sahipleri gibi statülerinden kaynaklı olarak, işledikleri kabahat veya suçlar yönünden tabi oldukları özel soruşturma ve kovuşturma usulleri vardır ve haklarında mevcut özel kanun hükümlerinin uygulanması da hukuk devletinin bir başka gereğidir.
    Kabahatler karşısında uygulanan idari para cezalarına karşı başvurulara bakmakla görevli Sulh Ceza Hakimliklerinin uygulamakla yükümlü olduğu 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 28. maddesi, özel kanunlarda hüküm olmayan hallerde bu hakimlikleri usulen görevli ve yetkili kılmaktadır. Dolayısıyla, başvuruyu incelemeye yetkili merci tarafından yapılacak ilk iş, başvuran kişi, uygulanan idari yaptırım veya dosyanın özelliğinden kaynaklı olarak diğer yasalarda özel bir hüküm olup olmadığının tespiti ve buna göre gecikmeksizin başvurunun usulden kabul veya reddine karar vermektir.
    5326 sayılı Kabahatler Kanunundan önce de yürürlükte bulunan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu"nda "görev suçu" - "kişisel suç" ayrımına gidildiği, o tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı (mülga) TCK"da "suç" kavramının ve tanımının "cürüm ve kabahatler"den oluştuğu, 2802 sayılı yasada kastedilen "kişisel suç" deyiminin, hakimlerin görevleri sırasında veya görevleriyle ilgili işledikleri suçlar dışındaki tüm "cürüm ve kabahatleri" kapsadığı, 5326 sayılı yasa ile kabahate konu fiillerin değil kabahat fiili karşılığında öngörülen yaptırımların değiştiği, keza 2802 sayılı Kanunda eskiden suç kapsamında olan ve kabahatten ayrı bir kavram olan cürümlere özgü bir soruşturma ve kovuşturma usulü getirilmediği gibi, bu hususta cürüm ve kabahat ayrımına da gidilmediği, dolayısıyla 2802 sayılı yasada bu tanımla eski yasadaki tüm suçlar yönünden, cürüm ve kabahat ayrımı yapılmaksızın ve her iki eylemi de içine alacak şekilde, hakimlerin işlediği iddia edilen kabahatlerin de "kişisel suç" tanımı içinde değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle idari para cezasına karşı başvurunun usulden reddine, dosyanın incelemeyi yapmakla görevli ve yetkili mercie gönderilmesine karar verilmesi gerektiği," şeklindeki açıklamalar karşısında, idarî para cezasını gerektiren eylemin 2802 sayılı Kanun’un 93. maddesi kapsamında kişisel suç olduğunun anlaşılması halinde, anılan Kanun’un “kişisel suçlarda soruşturma ve kovuşturma” kenar başlıklı 93/1. maddesinde yer alan “Hâkim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, ilgilinin görev yaptığı yerin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerdeki il Cumhuriyet başsavcılığı ve aynı yer ağır ceza mahkemesine aittir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları hakkındaki idarî para cezası karar tutanaklarının ilgilinin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesince karara bağlanacağı gözetilmeden, başvurunun usulden reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Hakkında idari yaptırım uygulandığı anlaşılan Cengiz Oğuz tarafından da başvuruda bulunulduğu ve gerekçeli karar başlığında isminin bulunduğu anlaşılmakla birlikte, kolluk tarafından tanzim edilen idari para cezası karar tutanaklarının kaldırılması talebi ile yapılan başvuruların Sulh Ceza Hakimliği tarafından değerlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE, 23.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi