Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/23032 Esas 2009/3874 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/23032
Karar No: 2009/3874
Karar Tarihi: 26.02.2009

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/23032 Esas 2009/3874 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2008/23032 E.  ,  2009/3874 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/07/2008
    NUMARASI : 2007/274-2008/426

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Menkul ihalelerinde taraflara satış ilanı tebliği zorunlu değil ise de İcra Müdürlüğünce satış kararında satış ilanının taraflara tebliğine karar verildiği takdirde bu tebliğin usulüne uygun olarak yapılması gerekir.
    Somut olayda İcra Müdürlüğünce 11.06.2007 tarihinde alınan satış kararında satış ilanının dosya alacaklısı ve borçlusuna tebliğe çıkarılmasına şeklinde karar verildiği görülmüştür. İcra Müdürlüğünce borçlu şirket adına çıkartılan satış ilanı tebligatı (gösterilen adreste işyeri elemanı T.A.imzasına tebliği) şeklinde yapıldığı görülmüştür. Borçlu bu tebligatın usulsüz yapıldığını ve ihalenin feshini talep etmiştir. Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de tebligat yapılacak bu kişiler herhangi bir nedenle mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulunmadıkları veya o sırada bizzat evrakı alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Tebligat Tüzüğü’nün 18. maddesinde de selahiyetli kişilerin bulunup bulunmadığınan tebliğ mazbatasında gösterilmesi lüzumu hüküm altına alınmıştır. Bu ilkeler HGK.nun 22.06.1988 tarih 1988/12-266 sayılı kararında da kabul edilmiştir. Bu durumda borçlu şirket adına gönderilen satış ilanı tebligatı, usulüne uygun yapılmadığından şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.