23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10232 Karar No: 2016/10429 Karar Tarihi: 07.12.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10232 Esas 2016/10429 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir tatlıcıya 400 adet halka tatlısı alacağını söyleyerek para üstü için dolandırıcılık yapmakla suçlanmaktadır. Sanık, katılanı yanıltarak 740 TL para alırken, para bozukluğunu bahane ederek katılandan cep telefonunu istemiştir. Sanığın dolandırıcılık suçu kabul edilir ise, TCK'nın 157/1, 62/1, 52 ve 50. maddelerine göre 6.000 TL adli para cezası ve 80 TL adli para cezası verilmesi gerekmektedir. Ancak, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi ve teşhis işleminin yapılmaması nedeniyle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddelerine göre TCK'nın 157. maddesi basit dolandırıcılık suçunu kapsamaktadır ve 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile basit dolandırıcılık suçu uzlaştırma kapsamına alınmıştır.
23. Ceza Dairesi 2015/10232 E. , 2016/10429 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62/1, 52, 50. maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezası ve 80 TL adli para cezası
Dosya incelendi, gereği düşünüldü; Tatlıcılık yapan katılanın yanına gelerek 400 adet halka tatlısı alacağını söyleyen sanığa katılanın tatlıların 260 TL tuttuğunu söylediği, sanığın üzerinde 500 Avro olduğunu bunu bozarsa tatlıyı alacağını 500 Avro"nun 1.000 TL yaptığını söyleyerek para üstü istediği, katılanın 740 TL vermesinden sonra üzerini yoklayan sanığın paranın evde kalmış olduğunu söyleyerek katılandan "cep telefonunu ver hanımı arayayım aşağıya indirsin" diyerek telefonunu istediği ve katılanı hemen karşıdaki apartmana yönlendirdiği, sanığın gösterdiği binaya giderek zile basan katılanın kimse çıkmaması üzerine dolandırıldığını anladığı bu sırada sanığın ortadan kaybolduğu, hileli hareketlerle haksız menfaat sağlayan sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; Sanık savunmalarında İzmir"e hiç gitmediğini savunması ve katılanca sanığın hazırlıkta kimlik fotokopisi üzerindeki fotoğrafından teşhis etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakılmaksızın tespiti açısından mümkün olduğu takdirde sanık ile katılanın duruşmada yüzleştirilmeleri mümkün olmaz ise sanığın fotoğraflarının çektirilerek katılana gösterilmek suretiyle teşhis işleminin yaptırılması sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Şuçun sübutunun kabulü halinde ise, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320. sayılı Kanun"un 6723. sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.