9. Hukuk Dairesi 2012/34865 E. , 2013/18499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, haksız olarak işten çıkarıldığını ve işe iade davasını kazanmasına rağmen işe başlatılmadığını belirterek, kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin işverence sendikal nedenle feshedildiği ve davacının açtığı işe iade davasının kabul edilip kararın kesinleşmesine rağmen işe başlatılmadığı sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda, kısmî dava, 1086 sayılı HUMK’un yürürlükte olduğu 25.02.2009 tarihinde açılmıştır.
Davalı vekili ıslahtan sonra yöntemince zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Davacı vekili buna karşı, davanın belirsiz alacak davası olduğunu ve alacağın tamamı için dava tarihinde zamanaşımının kesildiğini savunmuştur.
Mahkemece gerekçesi gösterilmeden davalının zamanaşımı def’i reddedilmiştir.
Her dava, açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmelidir. Somut olayda dava, kısmî dava olarak ve 6100 sayılı HMK’nın yürürlükte olmadığı tarihte açılmıştır. Dava tarihinde belirsiz alacak davasına ilişkin hükümler yürürlükte değildir. Islah tarihinden geriye doğru 5 yıl gidildiğinde zamanaşımına uğrayan alacaklar da bulunduğundan mahkemece davalının zamanaşımı def’i doğrultusunda işlem yapılması ve gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı def’inin reddedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 17.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.