19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/35686 Karar No: 2020/539 Karar Tarihi: 28.01.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35686 Esas 2020/539 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünü içeren gerekçeli kararın sanığa usulsüz şekilde tebliğ edildiği gerekçesiyle temyiz isteğinin kabul edildiğini belirtti. Suç tarihi ve ele geçirilen eşya itibarıyla sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesine muhalefet suçunu oluşturduğu fakat aynı Kanun'un 3/5. fıkrası gereğince mahkûmiyet hükmü kurulduğu için eksik ceza tayini olduğu ancak aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadığı ifade edildi. Mahkeme, yapılan incelemede sanığın suçu işlediğine, bütün kanıtların ve ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiğine, hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa rastlanmadığına karar verdi. Ancak yapılan bilirkişi gideri ve adli para cezasının taksitlendirilmesi konularında CMK'ya aykırılık tespit edildiği için hüküm bozuldu. Sanığın suçunun kanunda belirtilen 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesine muhalefet suçu olduğu ancak aynı Kanun'un 3/5. fıkrası gereğince mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiği belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/35686 E. , 2020/539 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünü içerir gerekçeli kararın sanığın savunmasında bildirdiği adres yerine doğrudan nüfus kayıt sisteminde yer alan adresinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın temyiz isteği yasal süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Suç tarihi ve ele geçirilen eşya itibarıyla eylemin 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesine muhalefet suçunu oluşturduğu halde halde aynı Kanun"un 3/5. fıkrası gereğince mahkûmiyet hükmü kurularak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas -2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanun"a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, 1- Gerekmediği halde yapılan bilirkişi giderinin yargılama giderine dahil edilerek sanığa yükletilmesi, 2-5237 sayılı TCK"nin 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilirken infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca,hükümden taksitlendirmeye ilişkin fıkrasındaki “20 eşit taksitle” ibaresinin önüne, “birer ay ara ile” ibaresinin eklenmesi ve yargılama giderine ilişkin kısımdan gereksiz yapılan bilirkişi gideri 400,00 TL"nin çıkartılması sonucunda 17,10 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesinde belirlenen sınırların altında kalması nedeniyle CMK"nin 324/4. maddesi uyarınca kamu üzerinde bırakılmasına ibarelerinin eklenmesi suretiyle ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan HÜKMÜN tebliğnameye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.