2. Ceza Dairesi 2020/22758 E. , 2020/11627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
A-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27/11/2010 gün 274-300; 06/12/2008 gün 144-234, 23/09/1974 gün 224-408 ve 16/04/1973 gün 213-345 sayılı kararlarında temyiz süresinin geçirilmesinden sonra eski hale getirme başvurularını değerlendirme yetkisinin Yargıtay"da olduğu belirtilmiştir. Anılan Ceza Genel Kurul Kararları ışığında ve 5271 sayılı CMK"nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme istemi konusunda karar verme görevinin, bu istemle birlikte temyiz itirazı da yapılmış bulunduğundan, Yargıtay’a ait olduğu, sanığın tebliğ tarihinde askerde bulunduğu, öğrenme üzerine gerçekleşen temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Katılanın işyerinde meydana gelen hırsızlık suçuna ilişkin yapılan araştırmada, suç tarihinde sanık ...’nın kiraladığı 16 CRL 75 plakalı aracı, suç mahalline yakın bir yerde park halinde ve sanık ...’yı da aracın yanında gören tanık ...’ın, soruşturma aşamasında kendisine gösterilen fotoğraflardan sanığı teşhis ettiği, yargılama aşamasında ise teşhis yaptırılmadığı, yine olay mahalline yakın bir yerde 16 CRL 75 plakalı aracı ve yanındaki şahısları gördüğünü söyleyen tanık ...’ın soruşturma aşamasında kendisine gösterilen fotoğraflardan sanıkların hiç birini teşhis edemediği, yargılama aşamasında ise huzurda bulunan sanık
...’yı olay günü aracın yanında bulunan şahıs olarak teşhis ettiği, araç kiralama şirketinin sahibi olan tanık ...’ın, 16 CRL 75 plakalı aracı 30.09.2013 günü sanık ..."nın kiraladığı, 03.10.2013 ve 06.10.2013 tarihlerinde sanık ..."ın yanına gelip 250 TL ödeme yaptığı, sözleşmenin de uzatıldığını, beyan ettiği, sanık ...’nın alınan savunmasında, aracı kendisinin kiralamadığını, kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve olay gününden önce arkadaşı olan sanık ...’ın kendisinden ehliyetini istediğini, sıkıntı olmayacağını düşünerek verdiğini beyan ettiği, yargılama aşamasında tanık ...’ın kendisine gösterilen fotoğraflardaki şahsın aracı kiralayan ... olduğunu ifade ettiği, fakat tanığa kimin fotoğraflarının gösterildiğine ilişkin duruşma tutanağında herhangi bir bilginin bulunmadığının anlaşılması karşısında; yargılama aşamasında mümkünse sanık ... huzura çağrılarak, mümkün değilse dosya arasındaki sanık ..."ya ait olduğu belirtilen mevcut fotoğrafların tanıklara gösterilmesi suretiyle teşhis işlemi yaptırılarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü göz önüne alınarak; sanık hakkında hüküm kurulurken sanığın lehine olan ve suç tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK"nun 143. Maddesindeki düzenlemenin esas alınarak uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
B-Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Aşamalardaki tüm beyanlarında suçlamayı kabul etmeyen ve suç tarihinden sonra temyiz dışı, 13.10.2013 tarihinde meydana gelen farklı bir hırsızlık olayına ilişkin beyanı alınan, tanık ..."ın, sanık ...’ü 12.10.2013 tarihinde olay mahallinde gördüğüne ilişkin, temyize konu olayla ilgisi bulunmayan teşhisi dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı, mahkumiyetine yeterli delil elde edilemeyen sanığın, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilmek suretiyle, beraati yerine, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafi, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.